Osmangazi’de kadın ve kadın hakları konuşuldu Osmangazi Belediyesi’nin 5 Aralık Kadın Hakları Günü kapsamında düzenlediği “Kadının Seçme ve Seçilme Hakkı” paneli, Ördekli Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla gerçekleşti. Başkan Aydın: “90 yıl önce kazanılan hakları daha da ileri taşımayı umuyoruz” Gazeteci Şeyda Gümüş’ün moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP 25 ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi ve CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Melda Okur konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, kadının toplumdaki, günlük yaşamdaki ve siyasetteki yeri ele alınırken, kadın haklarının önemi ve gelecekteki hedefler tartışıldı.
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 90. yıl dönümünde düzenlenen etkinliğe Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sinan Nergiz, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir ve çok sayıda Osmangazili kadın katıldı. Başkan Aydın, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Umarım ülkemizde 90 yıl önce elde edilen bu kazanımları daha da ileri taşıyabiliriz.”
Kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 90. yıl dönümünde konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, kadın haklarının tarihsel önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Kadınların elde ettiği kazanımları anlatmak bizler için büyük bir sorumluluk. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde, Türk kadını bu hakkı İsviçre’den 36, Fransa’dan 11 ve Belçika’dan 14 yıl önce kazandı. Bugün modern medeniyetler olarak adlandırdığımız birçok Batılı ülke, kadınlara seçme ve seçilme hakkını Türkiye Cumhuriyeti’nden çok sonra tanıdı. O dönemde Halide Edip Adıvar gibi öncü kadınların mücadelesiyle kazanılan bu haklar, bizleri çağdaş medeniyetler seviyesine taşımıştı. Ancak üzülerek belirtmeliyim ki, kadın hakları konusunda bir zamanlar önünde olduğumuz bu ülkelerin gerisine düştük.
Maalesef kadın cinayetleri, şiddet, baskı ve taciz gibi konularda dünya sıralamalarında üst sıralardayız. Bu durum, Atatürk’ün bizlere bıraktığı mirasın değerini daha iyi anlamamız ve kadın haklarını savunmada daha kararlı olmamız gerektiğini gösteriyor. Kadınların eşit bireyler olarak hayatlarına devam edebilmeleri için mücadelelerini sürdürmeleri gerekiyor. 90 yıl önce elde edilen kazanımları daha da ileri taşımak, kadınların iradesi, gücü ve azmiyle mümkün olacaktır. Kadınlar haklarını daha çok savundukça, toplumu daha eşit bir sürece taşıyabiliriz,” dedi.
Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Dilek Üzümcüler, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin başarılmasında kadın ve kız çocuklarının maruz kaldığı cinsiyete dayalı eşitsizliğin ortadan kaldırılmasının temel adım olduğunu vurguladı. Üzümcüler, yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Bu çerçevede, yerel yönetimlerin kadrolarında eşit temsiliyeti sağlaması ve kadınların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hizmet sunması büyük önem taşıyor. Aynı zamanda, ulusal düzeyde cinsiyet eşitliğini sağlamak siyasi partilerin öncelikli hedefi olmalı. Mecliste görev yapan kadın milletvekillerinin de özellikle kadın ve çocuk hakları konusunda ortak bir duruş sergilemesi ve dayanışma içinde hareket etmesi, hem ülkemizin hem de dünyanın geleceği açısından kritik bir rol oynuyor.
Bugün burada verdiğimiz mesajların toplum ve kadınlar için taşıdığı önemin farkında olunmasını istiyoruz. Kadınların güçlenmesi ve eşit haklara ulaşması, sadece onların değil, herkesin daha aydınlık bir geleceğe adım atmasını sağlayacaktır.”
CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, konuşmasında erkek egemen bir sistemin toplumsal yapının her alanında etkili olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bugün sadece siyasette değil, özel sektör de dahil olmak üzere tüm kurumlarda erkeklerin ağırlıklı olduğu bir düzenle karşı karşıyayız. Kadınların nüfusa oranla seçilme ve temsil hakkının sağlanması, hem kadınlar hem erkekler tarafından benimsenmeli ve bu algıyı topluma yerleştirmeliyiz. Ne yazık ki kadın hakları konusunda geriye gidiyoruz. Oysa birçok Batı ülkesinden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanındı.
Ben köy gibi küçük bir kasabada doğmuş, 8 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak bugün milletvekili oldum. Bunu Cumhuriyet’e, elde edilen haklara ve demokrasiye borçluyum. Bu kazanımlara sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunun farkındayız ve bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız. Ancak bu sadece seçilmişlerin görevi değil. Toplumun her kesimi, bulunduğu her yerde bu farkındalığı oluşturmalı ve bilinci yaymalı. Bu noktada erkeklere de büyük sorumluluklar düşüyor. Kadın haklarının savunulması, kadın-erkek herkesin ortak çabası olmalı,” dedi.
CHP 25 ve 26. Dönem İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, kadınların önlerine engel konulmadığında başarılarının sınırsız olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Kadınların siyaset, bürokrasi, akademi veya iş dünyasında birbirine destek olmadığını ima eden bir algının oluşturulmasını doğru bulmuyorum. Kadın, kadının dostu ve umududur. Elbette insanlar arasında zaman zaman anlaşmazlıklar olabilir, ancak bu durum kadınlara özgü bir şey değildir; erkekler arasında bu tür durumlar çok daha fazladır. Buna rağmen, kadınlar hakkında ‘Azınlıktalar, birbirleriyle kavga ederler, o yüzden onlara bu görevleri vermeyelim’ gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Oysa biz toplumun yarısından fazlasını oluşturuyoruz.
Kadınların, toplumsal veya ailesel baskılarla önü kesilmediğinde neler başarabileceği açıkça ortada. Özgür bırakıldıklarında ve fırsat eşitliği sağlandığında kadınların elde ettiği başarılar, sadece kendileri için değil, toplum için de büyük kazanımlar getiriyor,” dedi.
CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Melda Okur, tarım sektöründe çalışan kadınların emeklerinin görünmez kılındığını vurgulayarak, kadın haklarının kazanılmasının zorlu bir mücadele sonucu gerçekleştiğini ifade etti. Okur, konuşmasında şunları söyledi:
“5 Aralık, kadınlara bir lütuf değil, aydınlanma çağından itibaren Türkiye’deki kadın hareketinin kararlılıkla söke söke kazandığı bir haktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonerliği sayesinde, bu hakkın artık teslim edilmesi gerektiği görüldü. Bugün Türkiye’deki kadın hareketi, iktidarı en çok zorlayan toplumsal güçlerden biridir. Kadınlar sokaklara indiğinde iktidarın nasıl sarsıldığını hepimiz görüyoruz. Kadınlar, haklarını savunma konusunda diğer alanlarla kıyaslandığında çok daha güçlü bir mücadele sergiliyor. Pek çok yasada geri adım atıldıysa, bu başarı kadın hareketinin etkili mücadelesi sayesinde gerçekleşti.”
Okur, tarım sektöründe çalışan kadınların emeklerinin göz ardı edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Tarımda üretici kadınlar, iş hayatında yok sayılıyor. Kadına dair sağlık konuları, doğum ve cinsiyetle sınırlı bir alana hapsediliyor, bu durum onların haklarını gölgede bırakıyor. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin kadın sağlığına yönelik bir ped dağıtım projesi bile büyük tepkilere yol açtı. Bu, kadın haklarına dair farkındalık eksikliğinin ne kadar derin olduğunu gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
Program sonunda Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, konuşmacılara katkılarından dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti.