DOLAR
32,2020
EURO
35,0069
ALTIN
2.504,53
BIST
10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
24°C
Bursa
24°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
26°C
Salı Az Bulutlu
30°C
Çarşamba Az Bulutlu
24°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C

27 yıl önce imzalanan Oslo Antlaşması artık ‘ölü’

27 yıl önce imzalanan Oslo Antlaşması artık ‘ölü’
Advert
14.09.2020 02:27
417
A+
A-
Okuma Süresi: 3 dakika

27 yıl önce imzalanan Oslo Antlaşması artık ‘ölü’. Siyasi analistler, 27 yıl önce imzalanan Oslo Antlaşmasının artık ‘ölü’ olduğuna dikkati çekiyor. Filistinli siyasi analistler, Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 27 yıl önce imzalanan Oslo Anlaşması’nın artık “ölü” olduğunu ve anlaşmanın Filistinlilerin barış veya devlet hayallerini gerçekleştirmediğini ifade ediyor.

27 yıl önce imzalanan Oslo Antlaşması artık ‘ölü’. Filistinli siyasi analistler, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında 13 Eylül 1993’de imzalanan Oslo Anlaşması’nın üzerinden geçen 27 yılın ardından anlaşmanın artık geçerli olmadığını, Filistinlilerin barış veya devlet hayallerini gerçekleştirmediğini belirtiyor.

İsrail ile Filistin üst düzey temsilcilerinin ilk kez yüz yüze görüştüğü ve anlaşma çabası olarak tarihe geçen Oslo Anlaşması’ndan;

27 yıl sonra Filistin sorunu hala çözülemedi ve işgal devam ediyor.

Advert

Norveç’in başkenti Oslo’da imzalanan anlaşmaya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan yazar ve siyasi analistler, bu anlaşmanın artık

“ölü” olduğunu, halihazırda sadece taraflardan İsrail’in çıkarlarına hizmet eder hale geldiğini kaydetti.

İsrail’in ayrıca Kudüs, mülteciler ve yerleşim birimleri gibi Oslo’da yer alan nihai statü müzakerelerinde gündeme getirilecek olan dosyaları sona erdirmek istediğini ifade eden uzmanlar buna karşın

FKÖ’nün hala Oslo Anlaşmasını Filistin devleti hayalinin gerçekleşmesine yol açan barış sürecine bir giriş noktası olarak görmeye devam ettiğini belirtti.

“Anlaşma değil dikte”

Filistinli yazar ve siyasi analist Ömer Caara, Oslo Anlaşması’nın ilki güçlü olan İsrail, ikincisi daha zayıf olan Filistinliler olmak üzere iki taraf arasında imzalandığını aktararak,

“Güçlü ve zayıf iki taraf arasında imzalanan herhangi bir anlaşma, anlaşma değil diktedir. Bu nedenle İsrail’in anlaşma şartlarından kurtulmaya çalıştığını, kendi güvenliği ve ekonomisine hizmet etmeyecek şartlarına uymadığını görüyoruz.” dedi.

Caara, Oslo müzakerelerindeki Filistinli heyet başkanı Ahmed Kari’nin televizyon kanalına (Al Jazeera belgesel kanalı) verdiği röportajda, “bu anlaşmanın Filistinlilere bir zorunluluk olarak dayatıldığı” şeklindeki sözlerine işaret etti.

Oslo’nun, Batı Şeria’daki İsrail hegemonyasının arttırılması ve yerleşim birimlerinin genişletilmesi adına verimli bir zemin oluşturduğuna dikkati çeken Caara;

ayrıca ABD’nin “Yüzyılın Anlaşması” olarak bilinen sözde barış planının tüm şartlarıyla uygulanması durumunda da Oslo’nun direkt ve tamamen geçersiz hale geleceğini belirtti.

“Arap gerçekliğinden kaçma girişimi”

Filistinli yazar ve siyasi analist Abdulmecid Suveylem ise Oslo Anlaşması’nı,

“Filistin’in, o dönemde FKÖ’nün boğazını sıkan Arap gerçekliğinden kaçma girişimi.” şeklinde değerlendirdi.

Filistin yönetiminin, otoritenin bir devlete dönüşmesi ve İsrail’in Filistinlilerin haklarını tanıması yoluyla anlaşmanın;

geçici durumdan daimi hale gelmesine yol açabilecek bir barış sürecinin başlamasını ve mücadeleyi Filistin içine taşımayı istediğini kaydeden Suveylem, şunları ifade etti:

“Ancak bu girişim, bir yandan İsrail’in anlaşmaya varamamasıyla diğer yandan Filistin tarafının başarısızlığı, kötü yönetimi ve performansıyla çarpıştı.”

“Yeni bir yol belirlenmeli”

Suveylem, Filistinlilerin, ABD-İsrail ittifakının bugünkü olduğu noktaya ulaşmasının,

Arap ülkelerinin tutumlarının Arap Barış Girişimi kararlarından uzaklaşmasının ve Arap ülkelerinin ulusal maslahatı gözardı ederek

İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeye başlamasının ardından tehlikelerle yüzleşmek için yeni bir yol belirlemeleri gerektiğini söyledi.

Siyasi analist, Filistinli liderlerin Oslo Anlaşması’nın geçerli olmadığı yönündeki açıklamalarının gölgesinde Filistin’in İsrail’i tanımaya devam etmesi hakkında ise tanıma meselesine ilişkin atılacak adımların

Filistin yönetimini ilgilendirdiğini; yönetimin, anlaşmadan çekilmek için uygun bir zaman kollayabileceğini ya da yeni bir yol belirleyebileceğini dile getirdi.

Suveylem, halihazırdaki çıkmazdan çıkabilmek için bu aşamanın ve tecrübelerin yeniden okunması, Filistinlilerin kararlılığa ve topraklarında kalmaya dayalı yaratıcı yöntemler üretmesi gerektiği görüşünü savundu.

“Normalleşme bir sonuç”

Yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim de Oslo Anlaşmasındaki olumsuz yansımaların Arap-İsrail ilişkilerine değin uzandığını; son zamanlarda bazı Arap ülkelerinin Tel Aviv yönetimiyle ilişkilerini normalleştirmeye yöneldiğini belirtti.

“Oslo Anlaşması, tüm bileşenleriyle Arap ülkelerini İsrail’le ilişkilerini gizlice normalleştirmeye daha sonra da bazı aleni anlaşmalara sevketti.” diyen İbrahim, “Oslo, Filistin meselesi ve Arap coğrafyasının yaşadığı felaketlerin bir parçasını oluşturuyor.” ifadesini kullandı.

İbrahim, “İsrail, ABD’nin desteğiyle Kudüs, mülteciler ve yerleşim birimleri gib nihai statü meselelerinden kurtulmaya çalışıyor.” dedi.

Oslo Anlaşması

İki taraf arasındaki barış anlaşması çabalarının çerçevesini çizen Oslo Anlaşması,

13 Eylül 1993’de dönemin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile o zaman FKÖ’nün müzakereci ismi Mahmud Abbas tarafından Washington’da imzalanmıştı.

Anlaşma töreninde dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Dışişleri Bakanı Warren Christopher,

Rusya Dışişleri Bakanı Andrei Kozyrev ile daha sonra Filistinlilerle barış çabaları nedeniyle fanatik Yahudinin suikastı sonucu yaşamını yitiren İsrail Başbakanı

İzak Rabin ile FKÖ Başkanı Yasir Arafat da hazır bulunmuştu.

Anlaşma gereğince Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde Filistinliler için özerk yönetim kuruldu.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Ocak 2018’de yaptığı açıklamada, Oslo Anlaşması’nın artık “öldüğünü” söylemişti.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.