Ali Babacan: YSK’ya da zerre kadar güvenim yok. Hatta biz parmak boyamayı önereceğiz. İlkel ama maalesef her türlü oyunu oynuyorlar. “Koskoca devlet yönetiyorsunuz. ‘Denedik, olmadı. Kusura bakmayın’ deme lüksünüz yok” diye konuştu.
GÜNDEM – DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan: “Devleti yönetiyorsanız ‘Denedik, olmadı’ deme lüksünüz yok”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara Pursaklar’da otomotiv sektörünün temsilcileriyle bir araya geldi. Ekonomik gidişatı değerlendiren Babacan,
“Koskoca devlet yönetiyorsunuz. ‘Denedik, olmadı. Kusura
bakmayın’ deme lüksünüz yok” diye konuştu.
Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Koskoca devlet yönetiyorsunuz. Yarın ‘Denedik, olmadı’ deme lüksünüz yok.
‘İstedik, yapamadık. Kusura bakmayın’ diye bir şey yok. 84 milyonun her
birinin kul hakkı doğuyor. Yaptığınız işi bilerek ve anlatarak yapmanız lazım.
Şeffaf olmanız lazım. Ne yaptığınızı ve ne yapmak istediğinizi herkes bilmeli.
Bazı bilip de geniş kitleler bilmezse bilenler menfaat sağlar. Ne yapmak
istediğinizi eş zamanlı bütün Türkiye’nin duyması lazım. Aksi halde büyük
haksız kazanç olur. Geniş kitleler çok mağdur olur.”
“Seçimler elektronik ortama gittiği anda ben güvenemem. Altyapıdan öte
ahlaki yapımız hazır değil. YSK kanuna aykırı karar veriyor, yaşadık. Kanun,
‘Mühür olmayan oy pusulaları geçersizdir’ diyor. YSK ‘Mührü olmayan oy
pusulalarını ben sayıyorum’ dedi. YSK, bu memlekette kanunun dışında iş
yaptı. Nasıl güveneceğiz? YSK’yı elinde tutan, oradaki bilgi işlem sistemine üç
kişiyi koyar. ‘Arkadaş, beni yüzde 52 çıkarın’ der ve bakarsın yüzde 52 çıkmış.
Şu andaki hükûmete de devlet yapısına da YSK’ya da zerre kadar güvenim
yok. Hatta biz parmak boyamayı önereceğiz. İlkel ama maalesef her türlü
oyunu oynuyorlar.”
Babacan, Hazine kredisine ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:
“Yıllarca Hazine’nin sistemin tam merkezinde olmasını arzu ettik. 13 yıl boyunca bir kişiye Hazine kaynaklı 1 kuruş bir şey yapmadık. Doğru olmadığına inanıyoruz. Devletin bankaları, özel bankalar var. Hazine ve Merkez Bankası destek verir, imkân sağlar ama kredi işi tamamen bankacılık sektörünün işidir. Biz kaynakları bollaştırdığımızda bankacılar esnafın peşinde koşmaya başlayacak. 1980’lerde 90’larda devlete yakın olanlara özel imkânları sağlamışlar. Bu doğru değil. Fırsat eşitliği olsun ve herkes yararlansın.”
“Döviz kuru serbest piyasada değil artık. Tamamen hükûmetin, Merkez
Bankası’nın, ilgili kuruluşların sürekli manipüle ettiği bir alan. Neyi ne zaman
yapabilecekleriyle ilgili kimsenin bir fikri yok. Çünkü bir politika yok.
Hükûmetin bir ekonomi politikası yok.”
“Merkez Bankası bağımsız olsaydı, kendi Para Politikası Kurulu ile karar
vererek işleri yönetseydi bunun iletişimi baştan yapılırdı. Merkez Bankası
‘Bizim politikamız şudur, şöyle bir durumda şu hareketi yapacağız’ diye
anlatırdı. O anlattığı çerçevede de para politikasını kurardı. Şu anda
hükûmetten son dakika ne talimat gelirse onu yapıyor. Talimatların çoğu da
yanlış oluyor. Rastgele giden bir şey var. Döviz kuruyla ilgili her şey olabilir.
Ona göre iş yapmak gerekiyor. Ona göre tedbirli olmak gerekiyor.”
Babacan, çift cüzdan taşımaya devam ediyor Babacan, kendisine gelen “
Gazetede, iki cüzdanla gezdiğinizi okumuştum. Hâlâ öyle mi?” sorusuna
“Doğru, hâlâ öyle. Devletin de öyle tedbirli olması
lazım. Ak akçe kara gün içindir” diye karşılık verdi.