DOLAR
32,2020
EURO
35,0069
ALTIN
2.504,53
BIST
10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
28°C
Bursa
28°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
27°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
25°C
Salı Açık
28°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C

Bacaklarını kaybetti, hayata sepet örerek bağlandı

Bacaklarını kaybetti, hayata sepet örerek bağlandı
Advert
11.06.2019 12:41
377
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Bursa’nın İnegöl ilçesinde 1988’de geçirdiği kazada iki bacağını kaybeden 71 yaşındaki Halil Ertaş, yaklaşık 25 yıldır ördüğü sepetleri satarak hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de yaşama sevincini ayakta tutuyor. Halil Ertaş: “Sepet örmek kafayı dağıtıyor, Allah bereket versin birkaç kuruş da kazanıyorum. Yani ‘moral düzeltiyor’ desem yeridir”

Bursa’nın İnegöl ilçesinde 1988’de geçirdiği kazada iki bacağını kaybeden 71 yaşındaki Halil Ertaş, 25 yıl önce başladığı sepet örme işi sayesinde yaşama tutundu.

Kırsal Gündüzlü Mahallesi’nde oturan Halil Ertaş, ortaokul yıllarında sepet örmeyi öğrendikten sonra 16 yaşındayken tarla işleriyle uğraşmaya başladı.

Uzun yıllar çiftçilik yapan Ertaş, 1988’de ormanda geçirdiği kaza sonucu iki bacağını diz altından kaybetti.

Advert

O tarihten sonra kendisini yalnız hisseden Ertaş, yaklaşık 25 yıl önce küçük yaşlarda öğrendiği sepet örme işine yeniden başlamayı kararlaştırdı.

Sepetçilikle hayata yeniden tutunan Halil Ertaş, ördüğü sepetleri satarak hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de yaşama sevincini ayakta tutuyor.

Ertaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayata sepetçilikle tutunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Geçirdiği kazanın ardından bir süre hiç iş yapamadığını ve moralinin bozulduğunu anlatan Ertaş, “Kıra, bayıra gidemeyince, dedim ‘Ben bu sepetçilik işini biliyorum, bana biraz malzeme getirin.’ Ondan sonra başladım örmeye. O zamandan beri sepet örüyorum. Aşağı yukarı 25 yıl oldu.” dedi.

Ertaş, sepetin eskiden daha fazla rağbet gördüğünü dile getirerek, şunları kaydetti:

“Bir sepeti örmek bir günümü alıyor. Eskiden Oylat’ta çok müşteri vardı. Şimdi pek kalmadı. 2 kişiye sepet veriyorum. Sepet örmek kafayı dağıtıyor, Allah bereket versin birkaç kuruş da kazanıyorum. Yani ‘moral düzeltiyor’ desem yeridir. Bunun dışında bir şey yapamam. Akşama kadar televizyon bak, otur, yat insanın siniri bozuluyor. İlla bir şeyle meşgul olacaksın yani. Gücüm yettiği kadar yapacağım.”

– “Tek başıma örüyorum”

Ertaş, oğlu ve torunlarıyla aynı evde yaşadığını belirterek, “Birkaç tane ineğimiz var. Oğlum onlara bakıyor. Torunlar da işe gidiyor, çalışıyorlar. Ben de sepetleri tek başıma örüyorum.” diye konuştu.

Sepetin yapımında yabani fındık ağacını kullandığını söyleyen Ertaş, yapımını “Ağacın parçalarını sepetin ebatına göre sobanın üzerinde veya ateşte kabukları yanacak şekilde ısıtıyoruz. Sonra ortadan yarıyoruz. Kabasını alıyoruz, çubuk hazır. Eğer malzemeler kuruysa yumuşasın diye ıslatıyoruz ve örmeye başlıyoruz.” şeklinde anlattı.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.