Çamur sanata, şehir galeriye dönüyor

 Çamur sanata, şehir galeriye dönüyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Şube Müdürlüğü’ndeki sanatçılar; çamurla modelleme yaparak hazırladıkları rölyeflerle Osmanlı ruhunun sadeliği ile zarafetini aynı anda gösteren figürlerle trafo binalarını süsleyip, Bursa’yı adeta açık hava sanat galerisine dönüştürüyor.

Çamur sanata, şehir galeriye dönüyor. Bursa’nın yeniden yeşille anılan, estetik bir kent olması amacıyla yoğun çaba harcayan Büyükşehir Belediyesi, cadde ve  sokaklardaki görüntü kirliliğinin önüne geçmek için Kent Estetiği Şube Müdürlüğü bünyesindeki sanatçılarla her geçen gün farklı uygulamalara imza atıyor. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Kent Estetiği Şube Müdürlüğü bünyesindeki 2 ressam, 1 seramikçi, 2 heykeltıraş ve 1 yardımcı personelin, trafo binaları ve istinat duvarlarına yaptığı resim çalışmalarına şimdi de rölyefler eklendi.

550 yıllık sanat

Büyükşehir Belediyesi’nin sanat ekibi, rölyef çalışmalarında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın ‘Sabrın acı meyvesi’ diye nitelendirdiği Muradiye Külliyesi’ni model olarak seçti. Osmanlı ruhunun sadeliği ile zarafetini aynı anda gösteren, 550 yıllık tarih ve medeniyetin izleri tüm ihtişamıyla gözler önüne seren 2. Murad Türbesi’nin girişteki tavan süslemeleri, çamurla modellendi. 12 köşeli bir yıldız şeklini merkeze alıp sonsuza giden sarmal desenin kesiti rölyef tekniğiyle çamurla modellendi. Daha sonra kalıp alma aşamasına geçilerek polyesterleme işlemi yapıldı. Yaklaşık bir ay süren çalışmanın ardından polyesterin renklendirilmesiyle sanat eseri rölyef ortaya çıktı. Rölyefin uygulanması için yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu SGK binasının kuzeyindeki trafo binası seçilirken, burada yapılan bakım onarım çalışmalarının ardından Osmanlı’nın sanatsal tüm izlerini taşıyan rölyef, duvara monte edildi. Düne kadar görüntü kirliliğine neden olan trafo binası, Bursa’ya değer katan bir sanat eserine dönüştü.