DOLAR
32,3176
EURO
34,7567
ALTIN
2.389,37
BIST
10.263,81
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
14°C
Bursa
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Açık
25°C

“Edebiyat yapmak, sözü kısaltmaktır”

“Edebiyat yapmak, sözü kısaltmaktır”
Advert
30.10.2019 16:39
320
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

 Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Bursa “Bursa Edebiyat ve Yazı Akademisi’, Prof. Dr. Hatice Şahin’i edebiyata gönül verenlerle buluşturdu.

Edebiyat yapmak sözü kısaltmaktır.Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından ‘Edebi Şehir Bursa’ temasıyla düzenlenen ‘Bursa Edebiyat ve Yazı Akademisi’nin bu haftaki konuğu Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hatice Şahin oldu. Edebiyat yapmak sözü kısaltmaktır.Tayyare Kültür Merkezi’nde yapılan ve ilginin hayli yoğun olduğu etkinlikte, dil ve edebiyat arasındaki ilişkiye değinen Şahin, aynı zamanda Milattan sonra 7’nci yüzyıldan günümüze bilinen tarihiyle Türkçe dilinin edebiyatta nasıl kullanıldığını örneklerle anlattı. Dilin gücü ve Türk edebiyatının oluşumunda Türkçe’nin katkıları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Şahin, “Edebiyat dili, dil ise kullanıldığı toplumu yansıtır. Bir milletin dilinin yolculuğu aynı zamanda edebiyatının da yolculuğudur. Dilin güçlü etkisi, kültür varlığının her yanında kendini duyurur. Toplum, dil, edebiyat, tarih, eğitim gibi kültürün her yöresinde en derin noktalarına kadar dilin damgasını taşır. Dil çepeçevre insan var oluşunun ana koşuludur. Dillerle ilgilenenler, dünyayı bilmenin ancak ve ancak dil vasıtasıyla olabileceğine, var olmanın koşulunun da içinde yaşadığımız dünyayı bilmek olduğuna dikkat çeker” dedi.

Edebiyat boş laf değil

Edebiyatın oluşumu ve dilin edebiyat üzerindeki etkilerine de değinen Şahin, “Edebiyat yapmak bir sürü boş laf etmek, lafı boş yere uzatmak demek değildir. Hatta edebiyat yapmak sözü olabildiğince kısaltmaktır. Bu kısaltmanın da bir sınırı yoktur. Son yıllarda henüz deneme niteliği taşıyan bir cümleden oluşan hikayeler yayınlanmaya başlamıştır. Sanat dallarının birçoğu içinde belli standartlardan söz edilemez. Sanatı, edebiyatı belli kalıplara indirgemek mümkün değildir. Böyle yapıldığında sanat nefes alamaz olur. Kalıplar içine konamayan edebiyat, dille oynanan bir oyun olarak görülür. Bu oyunun taşı, aracı da dildir. Dil temelde iletişim aracıdır. Ancak edebi metinlerde dil neredeyse araç olmaktan çıkarak amaca dönüşür. Elbette edebiyat metni okuru da bir tür iletişimde bulunmaktadır. Fakat bir edebiyat metni aynı zamanda okur tarafından çözümlenmeyi ve özümsenmeyi bekler. Bu kolay bir iş değildir. Okurun öncelikle edebiyat metninin şifresini çözebilmek için hazırlıklı olması gerekir. Üstelik bu tür metinlerde yazar, her şeyi dosdoğru söylemez. Okura da doldurması gereken önemli boşluklar bırakır. Şüphesiz bir metinde okura bırakılan boşluk çoksa o metnin çözümlenmesi dolayısıyla da özümsenmesi güçleşir. Ama okura hiçbir boşluk bırakmayan metnin edebiliği dolayısıyla da iyi bir metin olup olmadığı ayrıca tartışılabilir” diye konuştu.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.