DOLAR
32,1994
EURO
35,0163
ALTIN
2.523,05
BIST
10.739,57
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
25°C
Bursa
25°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
28°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Az Bulutlu
23°C

Evlilikte “cimrilik” ekonomik şiddet sayıldı

Evlilikte “cimrilik” ekonomik şiddet sayıldı
Advert
26.10.2019 12:35
488
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, erkeğin “aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu” sonucuna vardı. Cimri kocanın daha ağır kusurlu olması nedeniyle kadına maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verildi.

Evlilikte “cimrilik” ekonomik şiddet sayıldı. Adana’da bir çift, şiddetli geçimsizlik nedeniyle karşılıklı boşanma davası açtı.Evlilikte “cimrilik” ekonomik şiddet sayıldı. Adana 8. Aile Mahkemesinde görülen davada, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edildi. Tarafların boşanmalarına karar veren Mahkeme, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerini, eşlerin eşit kusurlu sayılmaları nedeniyle reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın ve erkeğin eşit kusurlu sayılamayacağı tespiti yapıldı.

Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında erkeğin ayrıca, “aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı”nın da anlaşıldığı belirtilen kararda, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği vurgulandı. Kararda, buna rağmen hatalı kusur belirlemesi ile tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün doğru olmadığı, bunun bozmayı gerektirdiği kaydedildi.

“OLAYLAR KADININ KİŞİLİK HAKLARINA DA SALDIRI”

Daire ayrıca, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olması nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olayların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu sonucuna vardı.

Advert

Kadının boşanma sonucu eşinin maddi desteğinden yoksun kalacağına işaret eden Daire, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun, “maddi ve manevi tazminat”ı düzenleyen “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükümlerini içeren 174/1-2. maddesinin koşullarının oluştuğuna karar verdi.

Kararda, “Gerçekleşen bu duruma göre, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken eşit kusurlu oldukları yönündeki hatalı kusur belirlemesi sonucu kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir” denildi.

“DAHA UYGUN NAFAKAYA HÜKMEDİLMELİ”

Yerel mahkemenin kadın için belirlediği “yoksulluk nafakası”nı da az bulan Daire kararında, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” tespitleri yapıldı.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.