DOLAR
32,3004
EURO
34,8381
ALTIN
2.414,17
BIST
10.267,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Parçalı Bulutlu
24°C
Bursa
24°C
Parçalı Bulutlu
Salı Az Bulutlu
26°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
17°C
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C

“KADINLAR GÜÇLENSIN TÜRKİYE BÜYÜSÜN”

“KADINLAR GÜÇLENSIN TÜRKİYE BÜYÜSÜN”
Advert
07.09.2018 13:33
281
A+
A-
Okuma Süresi: 5 dakika

NEVİN TAŞLIÇAY “KADINLAR GÜÇLENSIN TÜRKİYE BÜYÜSÜN”

Her kadınımızın farklı yetenekleri var. Kadın işgücünü ekonomiye kazandırmak, bu topluma yapacağımız en büyük iyilik olacaktır.

KADINLAR GÜÇLENSiN TÜRKİYE BÜYÜSÜN

O, MHP’nin kadın seçmenlere en yakın ismi. ‘Kadınlar Güçlensin Türkiye Büyüsün’ sloganıyla istihdam odaklı bir gelecek hedefi çizdiklerini söyleyen Nevin Taşlıçay, “İlla üniversite okumuş olması ya da kabul görmüş bir mesleği olması gerekmiyor. Çünkü her kadınımızın farklı yetenekleri var. Bu yeteneklerini öne çıkaracakları bir iş geliştirme formülü bularak kadın işgücünü ekonomiye kazandırmak, bu topluma yapacağımız en büyük iyilik olacaktır” diyor.

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi’nde (MHP) uzun süredir siyaset yapan ve özellikle kadınlara yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken MHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Kadın Kolları Genel Koordinatörü Nevin Taşlıçay, 24 Haziran seçimlerinde ‘MHP Ankara Milletvekili’ olarak parlamentoya girdi. Mesleği eczacılık olan üç çocuk annesi Nevin Taşlıçay, yeni yasama dönemi öncesi Jargon’a konuştu.

 

 Ekim ayında Meclis maratonu başlıyor. Bir kadın milletvekili olarak kadınlar için öncelikle hangi sorunlara değineceksiniz?

3.5 yıldır Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez Kadın Kolları Genel Koordinatörlüğü görevini yürütüyorum. Bizim savımız, kadınların hayatın her alanında aktif olmasıdır. Tabii ki siyasette daha çok kadın da hedefimiz. Ancak kadının toplumsal hayatın içinde, ekonomik olarak güçlenmesini çok önemsiyoruz. Görüyoruz ki, kadının ekonomik özgürlüğünü elde etmesi onun daha rahat siyaset yapmasını sağlıyor. Bu çerçevede bizim önceliğimiz de iş geliştirme formülleri, kadının ekonomik hayattaki sorunlarının çözümü, cam tavan sendromu gibi meselelerdir. Örnek alabileceğimiz rol modellerin ve kadın kollarının kurumsal kapasitesinin artırılması hedeflerimiz arasında. Gelecek yıllar için stratejik hedeflerimizin belirleneceği bir çalıştayımız olacak mesela. Bu çalıştayda, başarılı olmuş kadınlarımızı öne çıkarma arzusundayız. İlla üniversite okumuş olması ya da kabul görmüş bir mesleği olması gerekmiyor. Çünkü her kadınımızın farklı yetenekleri var. Bu yeteneklerini öne çıkaracakları bir iş geliştirme formülünü bulmak, topluma yapacağımız en büyük iyilik olacak. Tüm bu sebepler dolayısıyla da ‘Kadınlar Güçlensin Türkiye Büyüsün’ sloganıyla kendimize bir gelecek hedefi çizeceğiz.

 Milliyetçi Hareket Partisi’nin ‘erkek egemen bir parti olduğu’ yönünde zaman zaman yorumlar yapılıyor. Sizce de böyle mi? Bu yorumlara katılıyor musunuz?

‘MHP’de neden kadınlar yok’ sorusuyla çok karşılaştım. Benim cevabım her zaman ‘Milliyetçi Hareket Partisi’nde kadın yokluğunu kabul etmiyorum’ oldu. Şu eleştiriyi kabul edebilirim Milliyetçi Hareket Partisinin kadınları görünür değil. İnanılmaz bir emek var ama kamuoyuna aktarma noktasında sıkıntılarımız var, biz de buradan başladık. Kadınlarımızın daha görünür olmalarına vesile olacak çalışmalar yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Mesela son kurultay sürecinde MYK üyeliğinde kadın sayısında ciddi bir artış oldu, ama kimse bunu dillendirmedi. Halbuki, erkek egemen parti diyenler samimi olsalardı bu artışı da takdir etmeleri gerekirdi. Seçimlerde, kadın aday başvurularında ciddi bir artış oldu ama bu durum medyada hakettiği ilgiyi görmedi. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, hanım arkadaşlarımızın çalışmalarında en büyük destekçimiz.

 Kadınlara siyasete girmeleri yönünde bir çağrı yapar mısınız?

Aslında ilk günden beri en büyük misyonum bu diyebilirim. Bu işin ilk kuralı; kadınlarımız isteyecek, çabalayacak. Bu alanda yetkili arkadaşlar da onların işini kolaylaştıracak ki daha çok kadın hem siyasette hem de hayatın diğer alanlarında aktif rol alabilsinler. Kadınlarımız bilmelidir ki; istedikleri takdirde liyakat esas olmak üzere Milliyetçi Hareket Partisi kadrolarında onlara her zaman yer var. Bu sebeple buradan da bu çağrıyı yapmak isabetli olacak. Yerel seçimler öncesinde hanımlarımıza şu mesajı vermek istiyorum. Muhtarlık olabilir, meclis üyeliği olabilir hatta belediye başkanlığı olabilir varsa kafanızda ve yapabileceğinize inanıyorsanız bunu dillendirin ve isteyin. Sizin kafanızdakileri kimsenin bilme şansı yok. Kimse size bir şey demez, ama ‘ben bunu düşünüyorum’ demek de size bir şey kaybettirmez. Bir şekilde biz de varız demek zorundayız. Birilerinin de cesaret edip, bir yerlerden başlaması lazım. Mutlaka içlerinden başarılı çıkanlar olacaktır. Kadınlarımıza güveniyorum, onlar isterse başarırlar.

ÇOCUKLARIMIZ, EN HASSAS NOKTAMIZ

  Vekillik kaydınızı yaptırırken ilk açıklamanız çocuk istismarı konusunda oldu. ‘Türkiye’nin artık çocuk istismarıyla gündeme gelmemesi için ne gerekiyorsa hepsine varız’ dediniz. Türkiye sürekli bu konuyla mı anılıyor sizce?

Maalesef çocuk istismarı bütün dünyada var. Papa’nın çocuk istismarı üzerine özrünü hepimiz izledik. Ama Türkiye açısından inanılmaz bir algı oluşturuluyor. Sanki çocuk istismarının en yoğun olduğu, kadına şiddetin en fazla olduğu bir ülke gibi kötü bir imaj oluşturuluyor. Bu sorunu elbette kabul ediyoruz ve mücadele edilmesi gerektiğinde de hemfikiriz. Şunu açık şekilde ifade etmek lazım, çocuk istismarı ve kadına şiddet konusunda farkındalığın arttığı ve medyanın daha duyarlı olduğu bir gerçek. Ancak bu farkındalık toplumda fazlasıyla oluştu o yüzden bir adım ötesine geçip kararlı hükümet politikalarının uygulamada da hissediliyor olması gerekiyor. Bunun yanısıra önleyici unsurların da acilen işin profesyonelleri tarafından ortaya koyulması gerekiyor.

 Peki nasıl bir mücadele izlenmeli?

Çocuğa kendisini korumayı öğretmek zorundayız. Belki bununla ilgili birkaç kamu spotu ve farklı birkaç argüman da kullanılabilir, bu perspektifte 11 madde üzerinde çalışıyoruz. Bu meseleyle ilgili uzman bir kadro ile çalışmalarımızı neredeyse sonlandırmak üzereyiz. İlgili kurumlarla görüşüp, yasamadan ziyade uygulamaya yönelik çalışmalarımızın hayata geçmesi için uğraş vereceğiz. Yasamadan önce uygulama derken şunun altını çizmek istiyorum. Yasalarımız hiçte yetersiz değil, Avrupa’ya göre daha iyi durumda olduğumuzu karşılaştırma yapınca göreceksiniz. Ama uygulamada ciddi eksiklerimiz var ve her şey dönüp dolaşıp eğitime geliyor. Bu sebeple de her alanda her konuda önceliğimiz eğitim olacak. Yapacağımız çalışmalarda da eğitimi en başa almış durumdayız. Bunun için de vatandaşlarımızı bilinçlendirmek adına küçük kitapçıklar hazırlıyoruz. Bunları kadın kollarımızın marifetiyle Türkiye’de erişebildiğimiz ölçüde herkese ulaştırmak istiyoruz.

 Kadına yönelik şiddet ve istismar konusunu biraz daha açar mısınız?

Taciz ve istismar konusunda Genel Başkanımız  MHP’nin bakış açısını net bir şekilde ifade etti. Bu işe sebep olan etmenlerin ciddi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Kadına şiddet konusunda, yasanın etkin bir şekilde uygulanmasının, caydırıcı olacağına inanıyorum. Özellikle milletvekilliği sürecinden sonra inanılmaz şekilde şiddet mağduru insanlar bize ulaşmaya başladı. Bu konuda şunu görüyoruz, bürokrasi çok ağır işliyor. Bu durumu görmek insanın içini acıtıyor. Bir an önce, kadına şiddet vakalarının daha seri şekilde sonuçlandırılması için çalışmalarımızı yapmak zorundayız. Bir ekibimiz bu konuyla ilgili işleyişteki aksaklıkları görmek adına sahadalar. En kısa zamanda bu ağır işleyişin sebeplerini tespit edip, gerekli düzenlemeler için ilgili mercilerle iletişime geçeceğiz.

12 yaşında su böreği yapabilen  bir çocuktum

 Biraz da Nevin Taşlıçay’ın bilinmeyenlerini konuşalım. 3 çocuk annesi olarak oldukça aktif bir yaşama sahipsiniz. Yoğun tempoda bu dengeyi nasıl kuruyorsunuz?

Eve girdiğimde, evimden çıkmak istemiyorum. Ailem benim en kıymetlim. Eczacıyım, mesleğimi çok seviyorum, Vatan Eczanesi’nin sloganı ‘Sevgi en iyi ilaçtır.’ İş yerime gittiğimde eczanemden çıkmak istemiyorum. Ancak şunu da söylemeliyim, buraya geldiğimde de buradan çok fazla keyif alıyorum. Burada mutlu oluyorum. Burası her gün dolup taşıyor ve bu tempo başladığım günden bu yana böyle. Ama insanlarımıza dokunmak, onları dinlemek, birlikte öğrenmek beni yeniliyor, bana güç veriyor. Bu teşkilatta herkesin çok ciddi bir emeği ve fedakarlığı var. Özellikle Genel Başkanımızı düşündüğümde bazen bir hayat feda etmek bir çırpıda çok kolay söyleniyor ama gerçekten bir ömür vakfetmenin ne demek olduğunu 3.5 yıldır yakından görüyorum.

 Nevin Hanım’ın mutfakla arası nasıldır?

Çok severim. 12 yaşında su böreği yapabilen bir çocuktum. Kırşehir Kaman’da eylül ayı yeni yıla hazırlık ayıdır. Salça kaynatılır, bulgur dövülür, konserveler yapılır. Bu hazırlıklar sürecinde yaşım küçük olmasına rağmen aklınıza gelebilecek her yerde ben vardım. Bizde ilkbahar ve sonbaharda imece usulü yıllık yufka yapılır. Malum, ‘hamurla oynamak günahtır’ diye küçük çocuğun eline verilmez. Ben hamuru kaçırıp, taşın üstünde ağaç dalından yaptığım oklava ile açardım. Hâlâ da yufka açmayı çok severim.

 Yemek konusunda da bu kadar becerikli misiniz peki?

Yemek yapma konusunda da kendi adıma iddialıyım diyebilirim. Sofra hazırlamayı ve misafir ağırlamayı çok seviyorum. Ama STK görev dönemlerimdeki yoğunluklarımı da göz önünde bulundurursak, 10 yıla yaklaşan bir süredir maalesef çok fırsatım olmuyor. Artık bir şekilde evimde ağırlayamasam bile sevdiğim insanlara yapıp götürüyorum.

 İddialı olduğunuz bir yemek var mı?

Ben Kırşehirliyim, eşim Erzurumlu. Erzurum mutfağını biz de çocuklar da çok seviyor. Hepimizin sofrasında vardır ama Erzurumluların ayran aşı dediği yoğurt çorbasını iyi yaparım ve çocuklarım çok sever.

Ev dışında yapmayı sevdiğiniz aktiviteler neler?

Saz, içimde ukde kalan bir şey… Zaman planlamasını yapabilirsem, saz çalmak gibi bir hayalim vardı. Türkü dinlemeyi ve amatör olarak türkü söylemeyi çok seviyorum. Büyük kızım 2000 doğumlu, hamileyken gittim denedim ama bırakmak zorunda kaldım. Ondan sonra STK, siyaset derken gerçekten zaman çok çabuk geçiyor. Saz çalıp söyleyecek düzeyde bir eğitim almak istiyorum.

 Parti içerisinde Kadın Dergisi’ni de çıkarıyorsunuz. Nasıl gidiyor dergicilik?

Dergimizde amacımızı ‘tarihe not düşmek’ diyebiliriz. Amatör bir ruhla başladık ama şansımız, çok iyi bir ekibimizin olması. ‘Türk Tarihinde İz Bırakan Kadınlar’ ismiyle prestij bir kitap da çıkardık, şu an ikincisini hazırlıyoruz ve beklediğimizin üstünde bir geri dönüş aldık. Dergideki en önemli hedefimiz süreklilik.

 Ankara’yı seviyor musunuz? Diğer büyükşehirlere göre artıları eksileri nelerdir?

Üniversite hayatımın başından beri Ankara’dayım. Ankara’da olmayı, Ankara’da yaşamayı seviyorum. Gönül isterdi ki kadın dostu kentlerimizden biri de Ankara olsun. Üniversite şehri olarak gençlerimizle barışık bir şehir olsun. Birçok sosyal alandaki ihtiyaçlarını giderme noktasında ulaşılabilirliği kolay bir şehir olsun. Bir çok ülkeyi görme şansım oldu, o kadar güzel meydanları var ki; ne yazık ki başkentimizde çocuğu, genci ve yaşlısıyla trafik kaygısı olmadan gidebileceğimiz şehrin hafızası olabilecek meydanlarımız yok.

◊Son olarak, sporla aranız nasıl?

İlk, orta ve lise yıllarımda okul halkoyunları ekiplerinde yer aldım ama bugün için bu tempoda çok da spora zaman ayıramıyorum. Ancak seçim sürecinde geçen yılların acısını çıkardım diyebilirim. Ben hayatta yürümediğim kadar geçtiğimiz seçim kampanyasında yürüdüm.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.