DOLAR
32,2020
EURO
35,0069
ALTIN
2.504,53
BIST
10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
24°C
Bursa
24°C
Az Bulutlu
Pazartesi Parçalı Bulutlu
26°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C

Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kan donduran ses kaydı!

Kaşıkçı cinayetiyle ilgili kan donduran ses kaydı!
Advert
09.09.2019 11:00
305
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki Başkonsolosluğu’nda vahşice katledilen Cemal Kaşıkçı’yı öldüren infaz timinin cinayet anındaki ses kayıtlarının dökümü ilk kez ortaya çıktı. Kayıtlardaki, “Kurbanlık hayvan geldi mi?”, “Gövde torbaya sığar mı?” gibi konuşmalar dikkat çekti.

Sabah gazetesinden Abdurrahman Şimşek, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 2 Ekim 2018’de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden hemen sonra ulaştığı ve bugüne dek tamamı hiç ortaya çıkmamış infaz ânının ses kayıtlarının dökümünü dünya kamuoyuna ilk kez açıklıyor. Bu tapelere göre, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu binası içindeki konuşmalardan biri saat 13:02’de -Cemal Kaşıkçı’nın binaya girmesinden yalnızca 12 dakika önce- Müzakere Grubu’nun lideri Mahir Abdülaziz Mutreb ile Kaşıkçı’nın cesedini parçalayan adli tıpçı Salah Muhammed Tubeyki arasında gerçekleşti.

‘KESMEYİ İYİ BİLİRİM’

Cinayetle ilgili idamı istenen beş infaz timi üyesinden ikisi arasında geçen bu konuşma şöyleydi:

Mutreb: “Gövdeyi bir torbaya koymak mümkün müdür?”
Tubeyki: “Hayır. Çok ağır, boyu da uzun. Aslında hep kadavralar üzerinde çalıştım. Kesmeyi iyi bilirim. Hiç sıcak bir beden üzerinde çalışmadım, ama onu da kolayca hallederim. Normalde kadavra keserken kulaklığımı takar müzik dinlerim. Bir yandan da kahvemi sigaramı içerim. Ben parçaladıktan sonra siz de poşete sarıp bavullara koyar ve çıkarırsınız.”

Advert

‘KURBANLIK HAYVAN GELDİ Mİ?’

Tubeyki bunları söylerken bir yandan da “Adli Tıp’taki amirim ne yaptığımı bilmiyor. Beni koruyacak kimse yok” diyerek Kaşıkçı’nın cesedinin parçalama işinde üzerine kalacak sorumluluk için Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a dek uzanan dikey hiyerarşide koruma talep etti.

Konuşmanın sonunda Mutreb, ‘Kurbanlık hayvanın’ gelip gelmediğini sordu. 13:14’te infaz timinin bir üyesi “Geldi” dedi.

Kaşıkçı konsolosluğa girdiğinde ses kayıtlarına göre tanıdığı sanılan bir kişi tarafından karşılandı. İlk girişte Kaşıkçı’ya Başkonsolosun da orada olduğu söylendi. Konsolosluğun ikinci katındaki ofisine önce kibarca davet edildi. Şüphelenince kolundan çekildi. Bunun üzerine “Bırak, ne yaptığını sanıyorsun?” dedi.

Kaşıkçı odaya girer girmez Mutreb ona, “Gelin oturun. Sizi (Riyad’a) geri götürmek zorundayız. Interpol’den gelen emir var. Interpol geri gönderilmenizi talep etti. Sizi almaya geldik” dedi. Kaşıkçı buna karşılık, “Benimle ilgili bir dava yok. Dışarıda beni bekleyen nişanlım var” dedi.

SÜREKLİ ‘KISA KESELİM’ DEDİ

Bu konuşmalar esnasında kimliği belirlenemeyen ve muhtemelen sorguda ‘kötü polis’i oynayan infaz timi üyesi (Mutreb değil, başka biri) Kaşıkçı’ya defalarca “Kısa keselim” dedi.

Saat 13:22’de, Mutreb, Kaşıkçı’nın telefonları olup olmadığını sordu. Kaşıkçı “İki telefonum var” dedi. Mutreb, “Hangi marka?” sorusunu yöneltince Kaşıkçı “iPhone” diye cevap verdi. Kaşıkçı’nın katline uzanan son on dakika içindeki bu konuşmaların devamında karşılıklı olarak şu diyaloglar yaşandı:

KAN DONDURAN KONUŞMALAR

Mutreb: “Oğlunuza bir mesaj gönderin.”
Kaşıkçı: “Oğluma ne söylemeliyim?”
Mutreb: “Bir mesaj yazacaksınız, hadi prova edelim; bize gösterin.”
Kaşıkçı: “Ne söylemeliyim?” Yakında görüşürüz mü?”
Bilinmeyen bir tim üyesi: “Kısa keselim.”
Mutreb: “İstanbul’dayım. Bana ulaşamazsan merak etme gibi bir şey yazacaksınız.”
Kaşıkçı: “Kaçırılma diyemem.”
Bilinmeyen tim üyesi: “Ceketini çıkar.”
Kaşıkçı: “Bir konsoloslukta böyle bir şey nasıl olabilir? Ben hiçbir şey yazmayacağım.”
Bilinmeyen bir tim üyesi: “Kısa keselim.”
Kaşıkçı: “Hiçbir şey yazmayacağım.”
Mutreb: “Yazın Cemal Bey. Acele edin. Siz bize yardım edin ki biz de size yardım edelim, çünkü sonunda sizi Suudi Arabistan’a geri götüreceğiz ve eğer bize yardım etmezseniz sonunda ne olacağını biliyorsunuz.”
Kaşıkçı: “Burada bir havlu var. Bana ilaç mı vereceksiniz?”
Tubeyki: “Sizi uyutacağız.”

İlaç verildikten sonra Kaşıkçı, kendini kaybetmeden önce “Ağzımı kapatmayın” dedi. “Astımım var. Yapmayın, beni boğacaksınız.”

İşte bu, Kaşıkçı’nın son cümlesi oldu. Zira celladı artık başına, onu boğacak poşeti geçirmişti. Ses kayıtlarına göre bunun ardından boğuşma sesleri ve boğuşma sırasında infaz timi üyelerinin “Uyudu mu?”, “Kafasını kaldırıyor.”, “İtmeye devam et.”, “Bastır iyice.” şeklindeki konuşmaları duyuldu.

Kaşıkçı son nefesini vermeden önceki anların kayıtlarında itişip kakışma ve derin nefes alıp verme sesleri duyuldu. Ardından postmortem, yani ölüm sonrası ceset parçalama işleminin sesleri işitilmeye başlandı. Saat tam 13:39’da otopsi testeresi sesi duyulmaya başlandı. Bu vahşi işlem yarım saat sürdü.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.