DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
18°C
Bursa
18°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C
Salı Çok Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C

MEMUR-SEN BURSA KADIN KOMİSYONU ÇOCUK KATLİAMLARINA SESSİZ KALMADI

MEMUR-SEN BURSA KADIN KOMİSYONU ÇOCUK KATLİAMLARINA SESSİZ KALMADI
Advert
05.07.2018 16:42
263
A+
A-
Okuma Süresi: 3 dakika

Memur-Sen Bursa Kadın Komisyonları, son günlerde yaşanan çocuk istismarı ve katliamlarını protesto etti.

Memur-Sen Bursa Kadın Komisyonu Başkanı Neriman Tok Çokgezer düzenlediği basın açıklamasında, çocuk istismarında yaşanan acı olayları protesto edip lanetledi.

‘’ÇOCUKLARIMIZI SALT CAYDIRICI CEZALARLA DEĞİL ÖNLEYİCİ TEDBİRLERİ GELİŞTİREREK KORUYABİLİRİZ.’’

Son günlerde yaşanan çocuklarla ilgili kayıp, istismar ve katledilme haberleri tüm ülkeyi büyük kaygıların eşiğine getirdiğini ifade eden Bursa Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Neriman Tok Çokgezer, ‘’ Önce Ankara Polatlı’da kaybolan 8 yaşındaki Eylül ve akabinde Ağrı’da, Ramazan Bayramı’nın 1’inci günü kaybolan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’den vahşet kokan acı haberler aldık. Kayıp çocuk vakaları artıyor, çocuk istismarı çoğalıyor ve çocuk cinayetleri sıradanlaşıyor. Sosyal medya tepkisinin dışında hiçbir adım atılmıyor. Bu olaylar bizi bir gerçeği bir daha düşünmeye davet ediyor ve geleceğimiz için acil tedbirler almamız, suçlulara hak ettiği cezayı behemehal vermemiz ve koruyucu nitelikte uzun vadeli politikalar belirlememiz gerekiyor’’ diyerek sözlerine devam etti.

‘’ÇOCUKLARIN İSTİSMAR EDİLEREK KATLEDİLMESİ ÖYLESİNE KORKUNÇ BİR VAHŞET ki, BİRÇOĞUMUZ, ÇOCUKLARIN KAZA SONUCU ÖLMÜŞ OLMASINI DAHİ TEMENNİ ETTİ’’

Meselenin sadece iki çocuğun katledilmesiyle sınır olmadığını belirten Çokgezer, ‘’2017 yılında 387 çocuk cinsel istismara uğradı. TUİK verilerine göre 2008-2016 yılları arasında 104 bin 531 çocuk için kayıp başvurusu yapıldı. 2016 yılında 11 bin 691 çocuk kayıp olarak bildirildi. Kayıp bildirimi yapılan çocukların maalesef yüzde biri bulunamıyor. Dolayısıyla, kayıp olup da bulunamayan, istismara uğrayan veya katledilen çocuk vakaları bu ülkenin mutlaka çözmesi gereken temel meselelerinden birisidir.’’ şeklinde konuştu.

‘’Bir çocuğun katledilmesi, vicdan ve merhametin iflas ettiğini gösteren ve zerre insanlık nasibi olanı bile yaralayan bir durumdur.’’

Eylül Yağlıkara’nın katil zanlısı Eylül’ü arama çalışmalarına dahi katıldığının altını çizen Çokgezer, ‘’ Telefonunda çocuk istismarı kayıtlarının olduğunu ve daha korkuncu kendisinin de bir baba olduğunu öğrenince insanlığımızdan utanacağımız bir yere geldiğimizi müşahede ettik. Savunmasız masum çocuklara dönük her türlü şiddet, istismar ve katledilme olaylarının toplumda yarattığı sorgulamanın temelinde, yitirdiğimiz bu evlatlarımızla birlikte toplumdan iyilik, merhamet ve vicdanın da eksildiği gerçeğidir. Nitekim katledilen sadece çocuklar değil masumiyet, insani ilişkiler ve toplumsal güven zeminidir.’’ diyerek sözlerine devam etti.

 ‘’İlk olarak adi ve vahşi katillere hak ettikleri ceza verilmeli’’

Bu menfur olaylar ile yeniden çocukların korunması için acil yasal düzenlemeler yapılması gerektiğinin üzerinde duran Bursa Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Neriman Tok Çokgezer ‘’Hapis cezasının çözüm olmadığını, artarak  devam eden cinayet vakalarından anlıyoruz. Hükümet yetkilileri bu konuda kimyasal hadım yada kastrasyon ile ilgili düzenleme çalışmaları yapıyor.’’ diyerek kimyasal hadımın çözüm olmayacağını toplumda kendilerini üçüncü cinsiyet (LGBT) olarak tanımlayan gruplara yönelebileceği ifade etti.

‘Kısasa kısasın olması ve idamın gelmesini gerekli görüyoruz.’’

Yaşanan bu vahşetlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını düşünen Çokgezer, ‘’Kesin çözümün kısasa kısas olması ve idamın gelmesi gerektiğini düşünüyor, yetkilileri acilen göreve çağırıyoruz. Sonrasında meseleye sadece ceza boyutuyla bırakılmadan bu tür vahşetleri ortaya çıkaran etmenler hassa bir şekilde analiz edilmeli, caydırıcı cezaların yanında önleyici tedbirler alınmalı, çocukları koruma konusunda bütünlük arz eden bir tarzda eğitim, hukuk ve sosyal boyutlarıyla konu bütüncül bir şekilde ele alınmalıdır.’’ diyerek olayın aciliyetini vurguladı.

‘’ÇOCUKLARIN KORUNMASINDA BÜTÜNCÜL BİR YAKLAŞIM GELİŞTİRİLMELİ’’

Elim hadiselerden sonra kamu ve özel kurumlarının işbirliği içerisinde ortak adımlar atarak çalışmalarını yürütmesi gerekliliğini belirten Çokgezer,’’Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’ndan Basın Medya Enformasyon’a kadar ilgili tüm kurumların, bu konuda çalışmalar yürüten STK’lar ve akademinin işbirliği içerisinde ortak adımlar atması ile mümkün olabilir. Bu tarz olaylarda medyaya da büyük görevler düşmektedir. Toplumun dikkatini çeken bu olayları bir reyting malzemesi olarak görmekten imtina ederek, haber dilinin hem maktulün ailesini incitmeyecek hem de diğer ailelerde güvenlik paranoyasına neden olmayacak şekilde kurulması konusunda hassasiyet gösterilmelidir. Bu süreçlerde toplumun bilinçlendirilmesi için önemli bir araç olduğu gerçeği dikkate alınarak medyanın haber içeriklerinde uzman pedagogların görüşlerine daha fazla zaman ayırması beklenen bir tutumdur. Yanı sıra medyanın haber dilini kurarken, güvenlik birimleri ve adli psikiyatrların önerilerini almamaları nedeniyle olayların anlatılış ve işleniş biçiminden kullanılan fotoğraflara olayın gündemleştirilme sıklığına kadar birçok husus, suça meyilli kişiler için özendirici olabilmekte, kopya suçlar için kaynak işlevi görebilmektedir ’’ şeklinde konuştu.

‘’CANİ, HASTA RUHLU DİYEREK İŞİN İÇİNDEN ÇIKMA KOLAYCILIĞINA DÜŞMEMELİYİZ’’

Faillerin hangi koşullarda nasıl bir eğitim ve yetiştirilme tarzının ürünü olduklarına dair ayrıntılı çalışmalar ortaya koyulmasının önemli olduğunun altını çizen Çokgezer, ‘’Canımızı ne kadar yakarsa yaksın bu olayların faillerine ‘cani hasta ruhlu’ diyerek işin içinden çıkma kolaycılığına düşmemeliyiz. İnsani hasetleri yozlaştıran etmenlerin, insani değerleri ayakta tutma dirayetinden daha hızlı yayıldığı her koşulda maalesef bu gibi menfur olayların yaşanılması kaçınılmaz olacaktır.’’ diyerek konuyla alakalı son sözlerini ‘’ Memur-Sen olarak  yarınımıza umut olan çocuklarımızın korunması için her türlü çabanın bir parçası olduğumuzu bir kez daha deklare ediyor ve bu olayların bir daha yaşanmaması için önleyici tedbirlerin kamu STK işbirliği ile etkin bir şekilde geliştirileceğine inanıyoruz. Bu vesile ile bu menfur olayı kınıyor, evlatlarımızın kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyor ayrıca yargı ve yasal düzenleme süreçlerinin yakın takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.’’ şeklinde bitirdi.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.