DOLAR
32,2185
EURO
35,0375
ALTIN
2.459,66
BIST
10.151,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
20°C
Bursa
20°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
26°C
Cuma Az Bulutlu
26°C
Cumartesi Az Bulutlu
26°C
Pazar Az Bulutlu
25°C

Mustafakemalpaşa Çayındaki Bor Kirliliği Alarm Veriyor

Mustafakemalpaşa Çayındaki Bor Kirliliği Alarm Veriyor
Advert
21.03.2023 18:08
416
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Mustafakemalpaşa Çayındaki Bor Kirliliği Alarm Veriyor Mustafakemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Aydemir yaptığı açıklamada, Mustafakemalpaşa’ da tarımsal sulama için hayati öneme sahip Mustafakemalpaşa çayındaki bor kirliliği için dikkat çekti.

Mustafakemalpaşa Çayındaki Bor Kirliliği Alarm Veriyor

Mustafakemalpaşa Çayındaki Bor Kirliliği Alarm Veriyor

BURSA – Kuraklık tehlikesi devam ederken, mevcut sularımızın da kirliliğine göz yumulmaması gerektiğini ifade eden Aydemir, ‘’Mustafakemalpaşa çayında yıllardır sürmekte olan bor kirliliği geçtiğimiz yaz hasat döneminden kısa bir süre önce hat safhaya ulaşmış olup Mustafakemalpaşa Çayı’ndan sulama yapılan 165.000 dekarlık tarlada bor nedeniyle mahsuller yanmıştır. Bordan zehirlendiği düşünülen tarlalardan alınan numune sonuçları; su analizlerinde 9.7 ppm’e (yönetmeliklerde belirlenen maksimum sınırın 3 katı), toprak analizlerinde ise 43.2 ppm’e (maksimum sınırın 8 katından fazla) kadar çıkmıştır. Borun toprakta bu denli yüksek çıkmasının sebebi yıllardır borlu sularla sulanan topraklarda borun birikmiş olmasıdır. Alınan sonuçlardan anlaşılan, su ve toprakta bor seviyesinin yükselmesi 165.000 dekarlık tarım alanında ciddi anlamda verim kaybına sebep olmuştur’’ dedi.

BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR KORKUTUCU

Sulama sularında bor kirliliğinin tarıma etkileri uzun zamandır akademik araştırmalara konu olmasına rağmen yetkili kurumlar gerekli önlem ve tedbirleri almıyorlar diyerek seslenen Aydemir, ‘’Bu sebeple her yıl çiftçilerimizin zararı daha da büyük olacaktır. Bakın konunun uzmanları yaptıkları araştırmalarda da hazırladıkları makalelerde de buna dikkat çekiyor.  İlçemiz Çayı’nın su kalitesinin faktör analizi kullanılarak değerlendirilmesi (Nurhayat DALKIRAN, Didem KARACAOĞLU, Dilara TAŞ, Güllü KARABAYIRLI, Sevil ATAK, Tuğçe N. ARDA KOŞUCU, Firuze COŞKUN, Enis AKAY) adlı makaleyi hazırlayabilmeleri için bir yıl boyunca her ay İlçemiz Çayı’ndan su numunesi alınmış ve analiz sonuçları incelenmiştir. Araştırmanın sonunda varılan kanı şu şekildedir; Mustafakemalpaşa Çayı bulunduğu bölgede tarım arazilerinin sulanması için çok önemli bir su kaynağı olduğu için sulama suyu kriterleri açısından da su kalitesi araştırılmış ve akarsuyun sulama suyu kalitesinin yüksek bor derişimi dışında iyi kalitede olduğu tespit edilmiştir. Ancak Mustafakemalpaşa Çayı’nda tespit edilen yüksek bor derişiminin bora yüksek tolerans gösteren bitkiler için belirlenen sınır değerin iki kat üstünde olduğu belirlenmiştir.

Tekirdağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi’nde yayınlanan “Sulama Suyu Açısından Bor İçeriğinin Değerlendirilmesi, Uluabat Gölünü Besleyen Orhaneli, Emet ve Mustafakemalpaşa Çayları “ (G.D. SEMİZ) araştırmasına göre ise, bordan dolayı olumsuz yönde etkilenen bir tek Mustafakemalpaşa Çayı ile sulanan araziler değildir. Aynı zamanda Ramsar sahası olan ve son derece önemli kuş türlerini ağırlayan Uluabat gölünü tehdit etmekte ve en son Marmara Denizi’ne dökülerek kirliliği bu noktaya taşımaktadır. Yüksek bor kirliliği sadece tarımsal amaçla üretilen bitkiler için değil, aynı zamanda yöre ekolojisinde yetişen ağaçlara ve çeşitli bitkilere de zarar verecek düzeylere çıkmış olup bu yönüyle çölleşmeye olumsuz katkıları olabileceği yönünde görüş bildirmektedir’’ dedi.

İŞLETME SUYUMUZU ZEHİRLİYOR

Bahsedilen araştırmada incelenen akarsuların önemli bir özelliği de geçtiği yörede bor işletmelerinin varlığıdır, diyerek açıklamasını sürdüren Aydemir, ‘’Bulgular incelendiğinde özellikle Emet Bor İşletmesinin Emet Çayına olan olumsuz etkisi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bulgularda belirtildiği gibi Emet çayında 2004 yılından sonra bor içeriği açısından “patlama” olarak nitelenebilecek bir artış gözlemlenmiştir. Bor işletmesinin çalışmaları irdelendiğinde tam da bu yılda 100.000 ton/yıl kapasiteli Borik Asit Fabrikası üretime başlamış ve 2012 yılında ikinci 100.000 ton/yıl kapasiteli Borik Asit Fabrikasın üretime geçmişti.

Advert

Uludağ Üniversitesi ve Tekirdağ Üniversitesi’nin araştırmalarının da bize göstermeye çalıştığı gibi acil tedbirler alınmadığı takdirde, bu duyarsız uygulamanın vereceği nihai zarar Mustafakemalpaşa ve Karacabey Ovalarında bu kaynaktan sulanan tarım arazilerini yakın bir gelecekte telafi edilemez şekilde tarım yapılamaz hale getireceğini görmek için kahin olmak gerekmemektedir. Ne biz ne de bölgemizde haklarını arayan çiftçilerimiz ülkemizde bulanan borun çıkartılmasına karşı değiliz. Ancak bor çıkartmak için çevreye verilen zararlar için ivedilikle tedbirler alınıp çevre kirliliğine sebebiyet verilmeyecek şekilde çıkartılmasını sağlamak için sesini duyurmaya çalışan çiftçilerimizin yanında yer alıyoruz’’ dedi.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.