DOLAR
32,2436
EURO
34,8209
ALTIN
2.424,58
BIST
10.055,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
18°C
Bursa
18°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
20°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Açık
24°C
Cuma Parçalı Bulutlu
24°C

Şeker hastaları tedaviye sabah erken saatte gitmeli

Şeker hastaları tedaviye sabah erken saatte gitmeli
Advert
26.03.2018 10:26
259
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Diş Hekimi Pertev Kökdemir uyarıyor: “Diyabetli hastaların tedaviden önce kahvaltılarını yapmaları, insülin ya da oral anti-diyabetiklerini kullanmaları önemle vurgulanmalıdır. Diyabetli hastalar, sabah erken saatte tedavi edilmeli ve tedavi süreleri mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır”

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, ‘Diyabet hastalığı ağız ve diş sağlığını etkiliyor’ diyerek şu bilgileri veriyor: “Diyabet yani şeker hastalığı toplumda sık rastlanan kronik bir metabolizma ve endokrin sistem hastalığıdır. Kısmi veya tam insülin eksikliği veya periferik dokuların insüline direnci, kan glikoz seviyesindeki artışa (hiperglisemi) dolayısıyla da diyabete (şeker hastalığı) neden olur. İyi kontrol edilemeyen hiperglisemi vakalarında başta ağız ve dişler olmak üzere vücudun çeşitli organ ve sistemlerinde hasarlar ya da fonksiyon bozuklukları görülür. Diş hekimlerinin diyabetli hastalardaki en önemli gözlemleri periodontal hastalıklar, ağız kuruluğu, ağız içi mantar enfeksiyonları ve cerrahi girişimlerden sonra yara iyileşmesinin geç olmasıdır. Yüksek kan şekeri, kan damarlarında kalınlaşmaya ve tıkanmaya neden olur. Kanın oksijen taşıma kapasitesi azaldığından dokuların beslenmesi yetersiz kalır ve dişetlerinin iltihaplanmaya karşı direnci düşer. Zamanla diş ile dişeti arasında oluşan cepler, bakteri odaklarının gelişmesini sağlar, dişeti iltihabı oluşur ve tedavi edilmediği takdirde dişlerin etrafında kemik yıkımı başlar.”

AĞIZ KURULUĞU VE DİLDE YANMA GÖRÜLÜR

Tüm bunların sonucunda dişlerde ağrı, sallanma hatta diş kayıpları görüldüğünü belirten Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Ayrıca tükürükteki glikoz oranının artmasına bağlı olarak tükürük salgısının koyulaşması ve dişleri yıkayıcı etkisinin azalması da diş taşı oluşumunu hızlandırarak dişeti problemlerini tetikler. Bunun yanında tükürük akışının azalması hastada ağız kuruluğu ve dilde yanma gibi rahatsız edici durumlara da sebep olmaktadır. Hatta çok rahatsız edici boyuta ulaştığında hastaya yapay tükürük preparatları önerilebilir” diyor.

Advert

DUDAKTA ÇATLAK VE KIZARIKLIK OLUŞABİLİR

Diş Hekimi Pertev Kökdemir, “Diyabetli hastalarda karşılaştığımız sorunlardan bir diğeri ise ağızda görülen mantar enfeksiyonlarıdır. Tükürükteki yüksek şeker nedeniyle ağız, mantar enfeksiyonlarına açıktır. Özellikle dudakların birleşim yerlerinde çatlak ve kızarıklıklar halinde kendini belli eder. Bu sorunu önlemek ancak iyi bir ağız hijyeniyle sağlanabilir. Hasta özellikle takıp çıkarılan hareketli protez kullanıyorsa temizliğine dikkat etmeli ve özen göstermelidir” diyerek diyabetli hastaları ağız hijyeninin önemi konusunda özellikle uyarıyor.

ALTI AYDA BİR YAPILAN KONTROL İHMAL EDİLMEMELİ

‘Diyabetlilerde iyi bir ağız sağlığı için öncelikle iyi bir şeker kontrolü sağlanması ve düzenli ağız hijyeni gerekmektedir’ diyen Diş Hekimi Pertev Kökdemir, ağız hijyeni ile ilgili tüyolar veriyor: “Ağız sağlığını korumak adına diş fırçalama, diş ipi ve gargara kullanmanın yanı sıra her altı ayda bir mutlaka diş hekimi kontrolü gerekir. Ayrıca diş problemi nedeniyle tedaviye ihtiyacı olan diyabetli hastalar, sabah erken saatte tedavi edilmeli ve tedavi süreleri mümkün olduğunca kısa tutulmalıdır. Diyabetli hastaların tedaviden önce kahvaltılarını yapmaları ve olağan insülin ya da oral anti-diyabetiklerini kullanmaları önemle vurgulanmalıdır.”

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.