Tekstilci iş adamının düzeneği şoke etti: İş hanının terasına hintkeneviri serası kurmuş

GÜNDEM – Tekstilci iş adamının düzeneği şoke etti: İş hanının terasına hintkeneviri serası kurmuş İstanbul 12 Ağır Ceza Mahkemesi’nde davası görülen olayın geçtiği yer Kâğıthane’deki bir iş hanının en üst katı. Anılan iş hanının orta iki katında, iş insanı Habip Ahmet Özsoy (52) tekstil işi yapıyordu. Şimdilerde, dikkat çeken bir ‘uyuşturucu’ davasının açılmasına konu olay da Özsoy’a ait şirkete haciz için gelinmesi ile yaşandı. Kasım 2021’de, anılan iş yerine haciz işlemi için gelindi. Alacaklı vekili ve haciz memurlarının yanı sıra bir de polis, haciz işlemi için gelen grupta yer aldı.

Haciz memurları fark etti

İş yerinin ilk iki katında işlem yapıldıktan sonra, icra memuru Ahsen E. C. teras katına yöneldi. Kapının kilitli olduğu görüldü. Kapının açılması için çilingir görevlendirildi. Çilingir kapıyı açtı ve haciz işlemi için gelen ekip de teras katına çıktı. Ve haciz için gelenler gördüklerine inanamadı. Polis memuru kısa sürede durumu anladı ve gelen grubu hemen olay yerinden uzaklaştırdı.

Uyuşturucu için endüstriyel düzenek kurmuş

Kâğıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü, olaya ilişkin harekete geçti. Savcılık talimatı ile harekete geçen ekipler anılan katta arama yaptı. Terasta, hintkeneviri için özel seralarım kurulduğu görüldü. Uyuşturucu imalatında kullanılan ilaçlar da terasta bulundu. Yetiştirilen bitkileri kurutmak için özel düzenekler kurulduğu anlaşıldı. Terasın bir bölümünde ise, yetiştirilen bitkilerin kurutmak için tellere asıldığı anlaşıldı. Terasta, içinde hintkeneviri bulunan yüzlerce saksının yanı sıra, kullanıma hazır 50 saksı ile çok sayıda plastik eldiven de bulundu. Hintkeneviri üretimi için klima, ışıklandırma, vantilatör, pervane, termometre ile alüminyum havalandırmanın da kurulduğu anlaşıldı.

Polisi görünce kaçmaya başladılar

Polis ekipleri, anılan iş merkezinin yakınında şüphelileri beklemeye başladı. Bu esnada Habip Ahmet Özsoy aracı ile geldi. Özsoy, polisleri görünce kaçmaya başladı. Yapılan takip sonrası Özsoy ile oğlunun izine, Sarıyer Zekeriyaköy’de ulaşıldı. Polis ekipleri bu kez, baba-oğulun yaşadıkları evi takibe aldı. Bir süre sonra ticari bir taksi ile geldikleri görülen Özsoy’lar, polisin olduğunu görünce kaçmaya çalıştı. E. Ö. Özsoy (25) bu esnada üzerinde bulunan bir miktar uyuşturucuyu attı.

‘İş yeri babamın, benim ilgim yok’

Baba oğul yakalanarak adliyeye sevk edildi. İkili 25 Kasım 2021’de tutuklandı. Tutuklu yapılan yargılamada ifadesi alınan E. Ö. Özsoy, “Yer babama ait. İş yeri tekstil üzerinedir; nakış işleri yapılmakta. İş yerinde ele geçen uyuşturucu madde yetiştirilmesini sağlayan düzenekler, kök kenevir bitkileri, esrar bitkileri sanırım babama aittir, benim bunlardan haberim yoktur” dedi.

‘Tedavim için kenevir yetiştirdim’

Habip Ahmet Özsoy ise yaptığı savunmada şunları kaydetti: “Saksıda ele geçen kök kenevirler bana aittir. Uzun yıllardır sinirsel tedaviler gördüm. Bu tedavilerde kullandığım ilaçları başka yerden temin etmek yerine kendim hazırlamak istedim. Doktorumun reçetede yazdığı ilaçlardan uzaklaşmak istiyordum. Kenevir ekimi ve yetiştirilmesi konusunu ben Youtube’daki videolardan öğrendim ve tek başıma yaptım. Oğlumun herhangi bir yardımı olmadı.”

Oğluna da ceza verildi

Yapılan yargılama sonrası baba-oğula 11’er yıl 8’er ay hapis, 25’er bin lira da adli para cezası verildi. Baba-oğulun tutukluluk hallerinin de devamına karar verildi.

‘Terastaki arama işlemi usulsüz’

Sanık avukatları ise karara itiraz etti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde “Söz konusu mekânda ele geçen kurumuş ve kurmaya bırakılmış olduğundan bahsedilen uyuşturucu maddeler sanıklara ait değildir. Bizim düşüncemiz bahse konu maddelerin olay yerine, sanıkların cezalandırılmalarına sebebiyet vermek maksadıyla kötü niyetli olarak bırakılmıştır” denildi. Dilekçede, teras katında yapılan arama işleminde de usulsüzlük yapıldığı savunuldu.