“Türkiye yabancı yatırımcıya heyecan vermiyor”

Almira Otel’de düzenlenen ve ekonomist kardeşler Prof. Dr. Kerem Alkin ve Prof. Dr. Emre Alkin’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıda 2018 yılının ilk çeyreği ve Türkiye ekonomisinin seyrini belirleyen global ve yerel gelişmeler masaya yatırıldı. Dünya ve Türkiye ekonomisine dair farklı bakış açılarını konuklarla paylaşan konuşmacılar, konferans sonunda iş adamlarının merak ettikleri soruları da cevapladı.

TÜGİAD Bursa Şubesi, farklı konu ve konuklarıyla gündemi değiştiren aylık buluşmalarına devam ediyor. Almira Otel’de gerçekleşen toplantıda, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin ve Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emre Alkin “2018’in İlk Günlerindeki Ekonomik Gelişmeler ve Değerlendirmeler” konu başlığında bir söyleşi gerçekleştirdi.

Toplantıya; TÜGİAD Genel Başkanı Ali Yücelen, TÜGİAD Genel Merkez yöneticileri, TÜGİAD İzmir Şube temsilcileri, Bursa’da faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşunun başkan ve temsilcileri ile Bursalı iş insanları katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını TÜGİAD Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Onur Özkul yaptı. 2018 yılının ilk toplantısını iki önemli ekonomist ile yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Özkul, “Birçok açıdan zor geçen 2017’nin devamı olarak başlayan fakat gelişmelerle tahminlerin biraz dışında seyreden ve öngörülerin ne şekilde olacağı tahmin edilemeyen bir dönemin içerisindeyiz. Bu yüzden bizler de üyelerimiz ve iş dünyasının faydasına olacak, uzmanları tarafından ekonomik değerlendirmelerle ve öngörülerle dolu bir toplantı gerçekleştirmek istedik” dedi.

Bizleri güçlü kılacak şey bilgidir

Reel sektörde döviz geçişlerinin çok önemli olduğunu belirten Özkul, bu değişkenliğin anlık olarak girdi faaliyetlerini çok etkilediğine vurgu yaptı. Özkul şunları söyledi: “Bu durum bizim karlılık oranımızı olumsuz yönde etkiliyor. Üreterek, yatırım yaparak bir mucize yaratıyoruz. Bunu yaparken siyasi otoritenin bizim yanımızda olması bizim için en büyük itici güç. Reel sektör ne yaparsa yapsın enflasyon sayesinde karlılık oranı erozyona uğruyor. Bu olumsuzluklara rağmen gençler olarak, TÜGİAD olarak bizler yılmadık, yılmayacağız. Yılmadığımızın açık resmi de açıklanan büyüme rakamlarının dünya ortalaması ile karşılaştırıldığında çokta kötü olmamasıdır.  İlerlediğimiz bu zorlu yolda bizleri daha güçlü kılacak tek şeyin de bilgi olduğunu düşünüyor ve bunun ışığında çalışmalarımızı artarak ve geliştirerek sürdürüyoruz.”

Ticaret savaşlarında Türkiye kendini nasıl konumlandıracak?

Programda konuşan TÜGİAD Genel Başkanı Ali Yücelen de ülke olarak kısa vadeli planlar yerine daha kalıcı ve uzun vadeli planlar yapmanın önemine değindi. Başkan Yücelen, “Ekonominin çok sıkıştığı bir dönemde piyasaya ilaç olarak sunulan Kredi Garanti Fonunu (KGF) bile maalesef devam ettiremedik. En azından bizim gibi geçen seneye oranla büyümüş bir ekonominin bu kefalete 1 sene daha ihtiyacı vardı. Kısa vadeli konuları, geçicisi çözümleri çok konuşuyoruz, biraz daha orta vadeli planlar yapmakta ve biraz da sistematik planlar kurmakta fayda var. Tüm dünya borçlarla mücadele ederken, yaşanan ve yaşanacak olan ticaret savaşlarında Türkiye’nin kendini nasıl konumlandırması gerektiği konusunu önemsiyorum” diye konuştu.

Yabancı yatırımcı şu anda Türkiye’ye baktığında heyecanlanacak bir şey görmüyor

Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Kerem Alkin ve Prof. Dr. Emre Alkin sunumlarını yaptılar. İlk sunumu yapan Prof. Dr. Emre Alkin, 2019 seçimlerine işaret ederek, “2019 seçimlerinden sonra Türkiye’nin yeni bir büyüme hikâyesi yazacağına inanıyorum” dedi. Yabancı yatırımcı açısından ülkede birçok tersliğin üst üste geldiğini ifade eden Emre Alkin sözlerine şöyle devam etti: “Konvansiyonel sektörler varsa bir ülkede yabancı yatırımcı çok heyecanlanmıyor. Örneğin Türkiye inşaatla büyüyor, hizmetle büyüyor ama imalat sanayii ile büyümüyor. Yabancı yatırımcı şu anda dışarıdan Türkiye’ye baktığında heyecanlanacak bir şey görmüyor. Yükte ağır pahada hafif şeyler üretiyoruz. Katma değerli üretim, kalkınma hikâyesi için çok önemli. Küresel konjonktür, sınırlarımızda olan bitenlere bakıldığında yerli ve yabancı yatırımcı açısından olumsuz durumlar gözüküyor olabilir. Bu durum Türkiye’nin bugüne kadar getirdiği üretim modelinden daha farklı, çarpıcı ve yaratıcı bir modele evirilmesi gerektiğini de işaret ediyor.”

ABD’nin tutumu ve bunun neticesindeki yalnızlaşmasıyla ilgili de konuşan Emre Alkin sözlerini şöyle tamamladı: “Örneğin en son Kudüs oylamasında dünyanın ABD’nin karşısında olduğu görüldü. Bu iyi bir şey değil aslında. Dünyada önemli bir aktörün oyun dışı kalması iyi bir şey değil. Çünkü bu ABD’nin yalnızlaşması demek. ABD’nin yalnızlaşması daha sert ve hırçın olmasını doğurabilir.”

Bu yıl, Amerika ve Avrupa’da enflasyonun nasıl seyredeceği çok önemli

Prof. Dr. Kerem Alkin de döviz kurlarına dair görüşlerini aktardı. Kerem Alkin, “Döviz kurları ile ilgili yükselişin dünya ekonomisi için çok önemli olan iki bankadan, Amerikan Merkez Bankası FED ve Avrupa Merkez Bankasının bu yıl nasıl bir para politikası izleyeceklerine dair bir belirsizlikten kaynaklandığını söyleyebiliriz. Özellikle gelişmekte olan ekonomiler için bu yıl, Amerika ve Avrupa’da enflasyonun nasıl seyredeceği çok önemli. Amerika ve Avrupa’da enflasyon değerleri yükselirse bu iki önemli merkez bankası para politikasını sertleştirecek ve gelişmekte olan ülkeler kapsamında hayat ekonomik olarak biraz daha zorlanacak” dedi.

Diplomasi koridorunu açmadan ekonomiye bir koridor açamazsınız

Kerem Alkin sözlerini şöyle noktaladı: “Hindistan, Rusya, Çin, Endonezya ve Malezya gibi son yılların parlayan güçleri, dünyanın önemli bir oyuncusu olarak gördükleri Türkiye ile sürekli iletişim kurma, olan iletişimi de geliştirme derdinde. Burada değerlendirebileceğimiz inanılmaz fırsatlar bulabiliriz. Diplomasiyi de her daim önemsemeliyiz. Diploması ve ulaşım koridorunu açmadan ekonomiye bir koridor açamazsınız.”

Konuşmaların arından TÜGİAD Bursa Şubesi’ne üye olan 3 iş insanına rozetleri, TÜGİAD Genel Başkanı Ali Yücelen ve konuk konuşmacılar Prof. Dr. Kerem Alkin ve Prof. Dr. Emre Alkin tarafından takıldı.

Programın sonunda Onur Özkul tarafından konuklara, Renk Otizm Derneği’nde otistik çocukların kendi elleriyle yaptığı bir tabak hediye edildi.