Tüsiad Olağan Genel Kurul Toplantısı.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) Olağan Genel Kurul Toplantısı’nın ardından iklim değişikliği konusunu iş dünyası perspektifinden ele alan
“İklim Değişikliği ve Ekonomi” başlıklı bir panel düzenlendi.
Panelde konuşan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Auguste Tano Kouame, iklim değişikliğiyle mücadelenin 1 trilyon dolarlık devasa bir proje olduğunu söyledi.
Kouame, TÜSİAD’ın iklim değişikliğiyle mücadeleyi gündemine almasından dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, mücadelenin sadece Birleşmiş Milletler’in konusu olmadığını, hanelerden ekonomilere kadar iklim değişikliyle mücadele edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kouame, iklim değişikliği mücadelesinin finansmanına ilişkin şunları kaydetti:
“Mücadele için tek bir kumbarayı, tek bir finansman olarak düşünürsek, tek bir kumbarayla bu işi halletmemiz mümkün değil. Hepimizin bu işe katkıda bulunması gerekiyor. Bugün harcadığımız her bir kuruşun da iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik bilinçli tedbirleri içermesi gerekir. Her ne iş yapıyorsak yapalım bu konuyu sahiplenmeliyiz ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.”
Kouame, Dünya Bankası’nın ülkelere sağladığı finansmanın iklimin değişikliğiyle mücadeledeki önemine değinerek, “Geçen yıl, ülkelere sunduğumuz kredilerin yüzde 28’ini iklim değişikliğiyle mücadele konusuna ayırmayı hedefledik. Bu konuda başarılı olduğumuzu söylemeliyim. Geçen yılın mali bütçesinde gördük ki bu oranda yüzde 30’lara ulaşmışız.” ifadelerini kullandı.
Dünya Bankası’nın Türkiye’yle iklim değişikliğinin mücadelesine yönelik yakın çalıştığını aktaran Kouame, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede çok başarılı olduğunu vurguladı.
Kouame, bankanın gelecek 5 yılda iklim değişikliğiyle mücadeleye 200 milyar dolar ayırmayı planladığını bildirerek, Dünya Bankası’nın özel sektöre yönelik verdiği kredilerden bahsetti ve “Mücadele konusunda, ülke kalkınma hedefleri ve uygulamaları doğrultusunda bütün ülkelere uygulanacak tek bir reçete yok. Her ülkenin kendine ait bir başarı hikayesi ve uygulaması olacak. Biz, ülkelerle koordinasyona çok büyük önem veriyoruz ve birbirimizim tecrübelerinden yeni şeyler öğreneceğimize inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
AB Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Angel Gutierrez Hidalgo ise iklim değişikliğiyle mücadelenin herkesi ilgilendirdiğini söyledi.
İklim değişikliyle mücadelenin insanların yaşam kalitelerini ve standartlarını önemli ölçüde artıracağını aktaran Hidalgo, şehirlerde düşük karbonlu ulaşım tekniklerinin önemine değindi.
Hidalgo, Avrupa’da şehirlerde düşük karbona yatırım yaparak kentlerdeki emisyon oranının düşürülmesinin hedeflendiğini belirterek, “Avrupa Birliği’nin karbondioksit emisyonlarını düşürmeye ilişkin hedefleri var. 2025 hedefi var, 2030 hedefi var ama AB 2050 yılında da sıfır karbona geçmeyi hedefliyor. AB bunları yaparken önemli bir finansman kaynağı da beraberinde getiriyor. Finansmanın önemli bir bölümü iklim değişikliği konusu olacak.” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD Çevre ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Başkanı Fatih Özkadı da Çevre ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu’nun TÜSİAD bünyesinde yaklaşık 25 yıldır çalışmalarda bulunduğunu söyledi.
Dünya sıcaklığının 2 derece artması durumunda dünyanın temel dengesinin sarsılacağına işaret eden Özkadı, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin gelecekte de sosyal yaşamı etkilemesi bakımdan önemli gördüklerini belirtti.
Özkadı, TÜSİAD’ın iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik Paris Anlaşması’nı stratejik öncelik olarak benimsediğini ifade etti ve anlaşma kapsamında Türkiye’nin konumuna yönelik girişimlerin kararlılıkla sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
TÜSİAD olarak iklim değişikliğiyle mücadele alanındaki önerilerini “TÜSİAD Tutum Belgesi” ile ortaya koyduklarını hatırlatan Özkadı, kamu ve özel sektörün kaynak verimliliğine ve düşük karbon ekonomisine geçişinin önemini vurguladı.