TCMB’nin verilerine göre, 10 Kasım tarihinde net fonlama 75,6 milyar TL’ye yükselerek pozitif bölgeye geçti. Ekim ayının sonunda sistemdeki likidite bolluğu 228,6 milyar TL düzeyinde bulunuyordu. TCMB, Kasım ayının başında kur korumalı mevduatlarda …
TCMB’nin verilerine göre, 10 Kasım tarihinde net fonlama 75,6 milyar TL’ye yükselerek pozitif bölgeye geçti.
Ekim ayının sonunda sistemdeki likidite bolluğu 228,6 milyar TL düzeyinde bulunuyordu. TCMB, Kasım ayının başında kur korumalı mevduatlarda zorunlu karşılık oranlarını yükseltirken, yabancı para mevduatında TL cinsi ek karşılık uygulamasına başlamıştı.
Bu önlemlerle sistemden 350 milyar TL’nin çekilmesi planlanıyordu. Bankacılık sisteminde likidite azalırken, TCMB tarafından Döviz karşılığı TL swap piyasasında yabancı para swap stoku 55,7 milyar dolara ulaştı.
Altın karşılığı TL swap piyasasında ise swap stoku 3,2 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Döviz depo stoku ise 290 milyon dolar seviyesinde kaldı.
Gün sonu toplam swap pozisyonu ise döviz depoları dahil 58,9 milyar dolar olarak gerçekleşerek yeni rekor seviyeye işaret etti.
ARTIK MEVDUAT FAİZLERİ DAHA HIZLI YÜKSELECEK
Bu gelişme sonrası ünlü ekonomist Atilla Yeşilada X hesabından “BloombergHT’ye tebrikler. Çok önemli bir ayrıntı: Artık mevduat faizleri daha hızlı yükselecek.” İfadelerini kullandı.
SWAP NEDİR?
Swap, finansal araçların takas edildiği bir sözleşme türüdür. Swap işlemlerinde, iki taraf belirli bir zaman dilimi içinde bir varlık ya da yükümlülüğe bağlı olarak farklı faiz ödemelerini veya döviz cinsini karşılıklı olarak değiştirirler. Swap işlemleri, faiz oranları ve döviz kurlarındaki değişimlerden kaynaklanan riskleri azaltmak için kullanılabilir. Swap işlemleri, para swapları, varlık swapları ve faiz swapları gibi çeşitli türlerde olabilir.
LİKİDİTE FAZLASI NEDİR?
Likidite fazlası, bir ekonomide veya bir şirkette nakit paranın çok olması durumudur. Likidite fazlası, nakit işlemlerin yoğun olduğunu, para arzının fazla olduğunu ve faiz oranlarının düşük olduğunu gösterir. Likidite fazlası, ekonomik büyümeyi teşvik edebilir, ancak aşırı likidite enflasyon riskini de artırabilir.