DOLAR
32,2545
EURO
34,8099
ALTIN
2.426,57
BIST
10.055,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
20°C
Bursa
20°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Açık
24°C
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
25°C

“ÇOCUKLARINIZIN ÇABASINI GÖRMEZDEN GELMEYİN”

“ÇOCUKLARINIZIN ÇABASINI GÖRMEZDEN GELMEYİN”
Advert
18.01.2019 11:33
363
A+
A-
Okuma Süresi: 2 dakika

Aileler ve çocuklar için karne heyecanının yaşandığı bu günlerde, Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Emine Demirbaş Çakır, karne sonrası çocuklara nasıl davranılması gerektiği konusunda görüşlerini aktardı.

Ailelere uyarılarda bulunan Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Emine Demirbaş Çakır, “Her çocuk tüm dersleri 5 olan karne getirmeyebilir. Karnede daha düşük bir not ile gelen ama çabalamış olan bir çocuk da bireysel olarak değerlendirildiğinde başarılıdır” diye konuştu.

2018-2019 eğitim öğretim yılı ilk döneminin sona ermesiyle, dönem sonunda aileler ve çocukların kiminde tatlı bir heyecan, kiminde de telaşlı bir kaygı yaşandı. Bu süreçte ebeveynlerin çocuklara nasıl davranılması gerektiğine ilişkin bilgiler veren Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Çakır, çocuğa incitici, cezalandırıcı, genelleyen ve geleceğine dair olumsuz öngörü içeren yorumlardan kaçınılması ve başarıyı sadece not odaklı değerlendirilmemesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Başarıyı sadece not odaklı değerlendirmeyin”

Advert

Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Emine Demirbaş Çakır, bu süreçte ailelerin de kendilerini sorgulaması ve çocuklarıyla olan ilişkiye dair kendilerine karne vermesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

“Karne günü çocuklar, bazı evlerde şenlik havasında hediyelerle karşılanırken, bazı evlerde ise kızma, tehdit, cezalarla karşılanabilmektedir. İkinci atmosfer, çocukların bazen eve dahi gitmeye korktukları bir duruma dönüşebilmektedir. Bu karne zamanı, anne baba adına da düşünmek için bir fırsat olsun ve ebeveynler olarak neler yaptık onları gözden geçirelim. Çocuğumuzla yeteri kadar iyi ilişkiler kurabildik mi? Onu yapabildikleri ve yapamadıklarıyla olduğu gibi kabul edebildik mi? Uygun okul, öğretmen seçimi yaptık mı? Okul ile gereken iletişimi kurduk mu? Çalışması için uygun ortamı oluşturduk mu? Beklentilerimiz neler? Çocuğumun kendi sorumluluğunu alabilmesi için bana düşen neler yaptım, neleri abarttım ya da görmezden geldim? Çocuğumun güçlü yanları ve güçlük yaşadığı yanları neler? Bunları belirleyip ihtiyaç duyduğu şeyler için uygun uzman desteği aldık mı gibi konularda kendimizi sorgulayalım.”

Ailelere; “ ‘Hep bilgisayarda oturuyorsun.’ ‘Ders çalışmıyorsun.’ ‘Sana yaptığımız emeklerin hepsi boş.’ ‘Adam olmayacaksın.’ ‘Senden hiçbir şey olmaz.’ ‘Bütün tatil evden çıkmayıp ders çalışacaksın’ gibi çocuğu incitici, cezalandırıcı, genelleyen ve geleceğine dair olumsuz öngörü içeren yorumlardan kaçının” uyarısını yapan Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Çakır, başarıyı sadece not odaklı ve sonuç odaklı değerlendirmemek gerektiğine de vurgu yaptı.

“Çocuklar için en güzel ödül anne babalarıyla geçirecekleri keyifli vakitlerdir”

Çocuğa karne ödülü verip vermeme konusuna da değinen Psikiyatristi Uzman Dr. Çakır şöyle konuştu: “Karne konusu aslında bir süreç. Her çocuk için özel, bireysel olan bir süreç. Bu süreçte önemli olan çocuğun gayreti ve çabasıdır. Her çocuk tüm dersleri 5 olan karne getirmeyebilir. Karnede daha düşük bir not ile gelen ama çabalamış olan bir çocuk da bireysel olarak değerlendirildiğinde başarılıdır. O yüzden çabasını takdir etmek daha kıymetlidir. Ödev yapmak, ders çalışmak gibi öğrenci sorumluluklarını kendi sorumluluğu olduğunu bilerek yapan ve başarılı olan bir çocuk için zaten başarının kendisi bir ödül ve haz kaynağıdır. Böyle bir çocuk ek maddi bir ödüle ihtiyaç duymayacaktır. Bu tatil biraz dinlenme, biraz düşünme, eksik olanları tamamlama fırsatının olduğu bir dönem olsun. Çocuklar için en güzel ödül anne babalarıyla geçirecekleri keyifli vakitlerdir.”

Nasıl bir tatil geçirmeli?

‘Çocuklarınızın ikinci döneme daha motive girmesi için, yarıyıl tatilinde birlikte geçireceğiniz vakitleri planlayın” diyen Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzman Dr. Emine Demirbaş Çakır sözlerini şöyle noktaladı: “Tatil sadece boş yatma ve uyuma zamanı değildir. Çocuklarınızın boş zamanı nasıl planlayacakları konusunda birlikte kararlar alın. İstediği saatte uyuyup uyandığı, istediği kadar bilgisayar, TV, tablet, telefonla ilgilendiği, kafasına göre davrandığı bir tatilden ziyade; günlük hayat rutinlerinin çok az esnediği ama devam ettiği, yaşıt ilişkilerinin sürdüğü, sosyalleşebileceği, kitap okuyacağı, günlük olarak onu bunaltmayacak kadar ders çalıştığı bir tatil, çocuğun ikinci döneme daha motive ve dinlenmiş bir şekilde girmesini sağlayacaktır.”

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.