“Çocuklarımın babasıyla 17 yaşında evlendim. Annem-babam imza attı. Vermeseydiler kaçacaktım. Annem dedi ki ‘baban yaşında, olmaz’ ben bir şekilde ikna ettim. İlk eşim benden 20 yaş büyüktü. Ben onu sevdim, insanlar soruyorlar inanmıyorlar ama hakikatten çok sevdim evlendim. Yaş farkı hiç gözüme gelmedi. İki çocuğum var başka da çocuğum yok…

Ama son evliliğim kötüydü. İyi bir insan ama bir takım şeyler yerine oturmadı. Etrafını toparlayamadı, özet olarak bu çıktı ayrılığımızda… Ben ayrılmak için evlenmedim. Belli bir yaşa gelmişim, çocuklarım büyümüş mesleğimde de istediklerimi yapmışım, artık normal hanımlar gibi ben de ‘koca parası yiyeyim, rahat edeyim’ diye düşündüm ama olmadı. Allah selamet versin, evlendi mutlu, Allah daha mutlu etsin. Kötü bir insan değil o da…

Boşandıktan sonra hiç görüşemedim. Çünkü ben hayatım boyunca ayrıldığım kimseyle görüşmedim… Arkadaş da değiliz, insan birlikte olduğu bir insanlar nasıl arkadaş olur? Ben onun karşısındayım… Çocuğum da olsa görüşmezdim…

Ben çocuklarımın babasından ayrıldıktan 30 yıl sonra cenazesine gittim. Boşandıktan sonra onu ‘öldü’ olarak kabul ettim. İki çocuğum var onları çok iyi şekilde büyüttüm. Çocuklarımı büyütürken zorluklar da çektim. İkisiyle de gurur duyuyorum, pırlanta gibi çocuklarım var. Onları ben babasız büyüttüm, iyi ki de öyle olmuş.

Bu süreçte çocuklarımın babasını öldü kabul ettim, çocuklarımı büyütürken. ‘Neden konuşmuyorsunuz?’ diye sormuşlardı. Ben de ‘ölülerle konuşulmaz’ dedim. O zaman hayattaydı ama benim için ölmüştü.

Vefat edince cenazesinde de çok ağladım. Bana küçük oğlum ‘Sen kendine gelir misin? Onun burada hanımı var sen neden ağlıyorsun?’ dedi. Ben de ‘onun hanımı o değil benim’ dedim. Benim hiç flörtüm olmadı. Erkek olarak babamı, sonra da kocamı tanıdım. Onun için çocuklarımın babası benim için her zaman özeldi. Ne kadar bana acı çektirdiyse de özel kaldı…

“OYUNCULUK YAPILACAK İŞ DEĞİL”: Biz peynir ekmek yiyorduk film çekerken. Ben 24 film yaptım, ama yapılacak bir iş değil. Çok saygı duyuyorum, çok güzel bir iş ama dünyanın en zor işi film çekmek. Özellikle de bizim zamanımızda…

BİR ZAMANLAR ÇUKUROVA’DAN TEKLİF ALMIŞ: Bundan 4 ay evvel beni bir diziye davet ettiler, ‘Bir Zamanlar Çukurova’ dizisine… ‘Dizimizde rol alır mısınız?’ dediler. Ben de deneme çekimine gittim. Bir oynadım 2-3 derken ‘ay ben çok sıkıldım, yapamam ben bu işi’ dedim. Deneme çekiminde vazgeçtim.

‘Kusura bakmayın yapamayacağım’ dedim. Her konuda anlaşmıştık ama ‘yapamam sıkıldım’ deyip bıraktım. Hiç pişman da değilim.

“BİNALİ YILDIRIM’A ÖPÜCÜK YOLLADI”: Programda geçtiğimiz sene hayatını kaybeden yakın dostu Nuray Hafiftaş’ın ölüm yıl dönümü için bir etkinlik düzenlemek istediğini açıklayan Müşerref Akay, etkinliğe Binali Yıldırım’ın da gelmesini istediğini söyledi. Akay, aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ı desteklediğini söyleyerek canlı yayında öpücük yolladı.

Müşerref Akay “Etkinliğe inşallah Binalı Yıldırım gelir. Kurban olayım inşallah. Belediye başkanımız olsun bütün kalbimizle destekliyoruz. Her şeyi yapacağına da inanıyorum.” dedi.

Öte yandan Akay, , ‘Türkiyem’ şarkısının telif gelirinin Sezen Aksu şarkılarının gelirini geçtiğini söyledi. Usta sanatçı ayırca, Türkiyem şarkısında giydiği elbisesinin tabutunun üzerinde olmasını istediğini anlattı.

Kaynak; İnternethaber.com

http://www.internethaber.com/muserref-akay-canli-yayinda-o-siyasetciye-opucuk-yolladi-foto-galerisi-1934699.htm?page=13