MAGAZİN – Tazminatsız olarak işten çıkarılan Önder Kızılkan hakkını arıyor Patronlar Dünyası’ndan Abdullah Demir’in haberine göre iş insanı Ali Karacan ile Number One TV’de yedi yıl çalıştıktan sonra tazminatsız olarak işten çıkarılan ana kumanda operatörü Önder Kızılkan’la mahkemelik oldu.
Mahkeme dosyasına giren Sosyal Ekonomik Durum Araştırma Formu’nda Karacan, “işşiz/emekli” olduğunu üzerinde hiçbir menkul, gayrimenkul ve aracın bulunmadığını beyan etti. Oysa aynı Karacan’ın avukatı, Patronlar Dünyası’na 8 Eylül 2023’te Beykoz 3’üncü Noterliği’nden gönderdiği tebligatta “30 yıldır NR1 Medya Grubu’nu yönetmektedir” ifadesi yer aldı.
Number One TV’de 2004 yılında ana kumanda operatörü olarak işe başlayan Önder Kızılkan, 11 Temmuz 2011’de işten çıkarıldı. Son olarak 2 bin 200 TL maaş alan Kızılkan, bunun üzerine tazminatını talep etti. Ama aldığı yanıtla şoke oldu. Çünkü yaptığı araştırmada, Number One Televizyonu olarak çalıştığı iş yerinin aslında olmadığını, başka başka şirketler adı altında çalıştığı, değişik zamanlarda işten çıkarılıp diğer şirkete geçiş yapmış gibi göründüğünü öğrendi. Bu süreçte yine sürekli çalışmasına rağmen 39 aylık bir sürede hiç çalışmamış gibi gösteririp sigorta pirimlerinin yatırılmadığını da ortaya çıkardı. Bunun üzerine hizmet tespiti ve haksız işten çıkarıldığını belirtirken, ödenmeyen kıdem tazminatı için dava açtı.
2019 yılında açılan dava geçtiğimiz yıl eylül ayında karara bağlandı. İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi Kızılkan için 22 bin 742 TL kıdem tazminatına karar verdi. İş akdinin fesih tarihi 2011 tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte kendisine ödenmesine karar verdi. Ama karşı taraf dosyayı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı ve bu süreç hala sürüyor.
Mahkemenin gerekçeli kararında ise ilginç tespitler dikkat çekiyor. Kararda, “dosya kapsamında yer alan Ticaret Sicil kayıtlarına göre davalı şirketin yetkileri olan A.C.Ç ve Ş.G’ nin davalı şirketin içerisinde dahil olduğu Number One grubunun başka şirketlerinde sigortalı olarak işçi olarak gösterildiği, tarafa tanıklarına bu durumun doğrulandığı, tanık anlatımlarına göre söz konusu şirketlerin aynı yerde faaliyet gösterdikleri, insan kaynaklarının ve muhasebenin tek elden yürütüldüğü, Number One grubu olarak bir çok isimle şirket kurulduğu, bu durumun tanıkların ve davacının sigorta kayıtlarından da rahatlıklar anlaşıldığı, grup içerisinde hangi çalışanın hangi şirket çalışanı olduğunun bilinmediği, davacının da Number One grubu bünyesinde bu şekilde çalıştığı, yine tanık anlatımlarına göre Number One grubunun ana sahibinin Ali Karacan olduğu, bu kişinin çalışanlarını kullanarak bir çok şirketi adı görünmeden kurduğu kanaatine varılmakla söz konusu şirket kurma işlemlerinin tüzel kişilik perdesinin aralanması kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalı şirket ve dava dışı davacının sigortalı olarak gösterildiği ancak şu anda faal olmayan şirketler arasında organik bağ ve birlikte istihdam olduğu, davacının çalışma döneminde şirket kurulmasa bile tüzel kişilik perdesinin aralanması kapsamında davalı şirketin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu anlaşılmıştır.” deniliyor.
Bütün bu süreçler sürerken iş insanı Ali Karacan avukatı aracılığıyla Kızılkan’a hakaret davası açtı ve manevi tazminat talebinde bulundu. Kızılkan’ın sosyal medya üzerinden kendisine hakarette bulunduğunu ısrarla ve sistematik bir şekilde sözlü şiddet uyguladığını belirten Karacan’ın avukatının dava dilekçesi özetinde şu ifadelere yer vererek; “Müvekkilimin mensubu olduğu Karacan Ailesinin, Türk kültür ve siyaset hayatında önemli bir yer edinmiş bir aile olduğu, davalının sehven çalıştığı şirketin sahibini müvekkilinin sandığının ve müvekkilini hedef olarak sistematik bir şekilde müvekkilinin onur ve haysiyetini sarsıcı, küçük düşürücü beyanlarda bulunduğu”nu iddia etti.
Mahkeme ise kararında, elde edilen delilleri değerlendirdiğinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Bu soruşturma sürerken Karacan’ın mahkeme tarafından ‘Sosyal-Ekonomik Durum Araştırma Raporu’da hazırlandı. Bu raporda Karacan’ın adresi Ümraniye gözükürken, kendisine ait bilgiler 23.11.2020 tarihli raporda;
‘Şahsın ne iş yaptığının bildirilmesi’ konusunda, ‘İşsiz olduğunu beyan eder’ denilirken, şahsın bu işten elde ettiği gelir toplamının bildirilmesi konusunda ise, ‘4100 TL Aylık gelirinin olduğunu beyan eder’ ifadesi yer alıyor.
Yine Şahsın bu iş dışında elde ettiği gelirim mevcut olup olmadığının bildirilmesi (kira-şirket ortaklığı, mevduat faizci, nakit para) bölümünde ise ‘yok’ yanıtı verildi. Yine üzerine mevcut menkul, gayri-menkul ve aracının olmadığın beyan eder ifade si araştırma formunda yer alıyor.
Dosyanın şu anda İstinaf Mahkemesi’nde olduğunu belirten Kızılkan, yaşadığı durumu şöyle anlattı; “Benim haberim onayım olmadan üç ayrı paravan şirkete girişim çıkışım yapıldı. Paramızı istediğimiz zaman patron olarak karşımıza bizle çalışan işçiler çıkıyor, elimizden ne gelir, paranızı Ali Karacan’dan isteyin diyorlar. Ali Karacan ise benim alakam yok diyor. Bizim gibi sıradan insanların maddi olarak mahkemelere koşturamayacağını biliyorlar vaktimizin olmadığını biliyorlar.
Şu anda dosyam İstinaf Mahkemesi’nde sonucunu bekliyoruz. Ama alacağım para tazminat hiçbir işe yaramaz hale geldi. 100 bin TL gibi bir rakama gelecek. Gerçek alacağımız zamanında verilseydi belki bir ev alabilirdik ama şimdi bir evin kapısını bile alamıyorum.”
Karacan’ın avukatı aracılığıyla gönderdiği tebligatta ise, “Ali Naci Karacan yönettiği 6 televizyon kanalı, 22 radyo, 23 milyon aylık girişi olan dijital platform, 2 milyon Facebook üyesi, 1 milyon instagram takipçisi olan NR1 medya grubunu 30 yıldır yönetmektedir” ifadesi yer alıyor.
Karacan Kanlıca’da oturduğu Dirvana Yalısı’nın sahibi Zeynep Dirvana ile de mahkemelik. Dirvana, yıllardır kirasını düzenli ödemediği iddiasıyla Karacan’a dava açtı.
Tahliye kararı çıkmasına rağmen Karacan dosyayı İstinaf Mahkemesi’ni taşımıştı.
Kaynak: Sacitaslan, Patronlar Dünyası